Dün ona, henüz tutuklama yapmadığınızı söylediğimde çok telaşlanmıştı Ve bu sabah da işbaşı yapmadı. | Open Subtitles | بدا محتدًا جدًا بالأمس عندما أخبرته أنك لم تعتقل أحدًا بعد وفي هذا الصباح لم يظهر في عمله |
Ve bu sabah, kafam dustu, fakat dis ipiyle yerine dikmeyi basardim. | Open Subtitles | وفي هذا الصباح سقط رأسي لكني دعمتها بخيط الأسنان |
Ve bu sabah, muzicevi bir şekilde öğrendikten hemen sonra... | Open Subtitles | ..وفي هذا الصباح ..وكأنه بالسحر تذكرت ما حدث بعد ركوبي الدراجة |
Ve bu sabah, herhangi bir durum olmadan 5000 Euro değerinde elmas bir yüzük aldı. | Open Subtitles | وفي هذا الصباح بدون مناسبة اشترى لها خاتم ألماسي ب 5 ألف يورو |
Ve bu sabah... | Open Subtitles | وفي هذا الصباح... |