Bu yüzden hasta olmadan önce önce alman gerekiyor. koruyucu ilaç. | Open Subtitles | حسنٌ، لذلك يجبُ أن تأخذيه قبلًا .كيلا تصابي بالمرض، إنّه وقائي |
Dahası, bunun genel olarak koruyucu etkileri olup olmayacağını anlayabilmek adına daha fazla çocukla klinik deneyler yapıyoruz. | TED | و الأهم، بدأنا نقوم بتجارب السريرية مع أطفال اكثر عددا لنستنتج اذا ما كان لهذا تاثير وقائي بشكل عام. |
Bu kaset çözümlerini mühürledi ve onları benim gibi birisinin böyle bir şey yapmasını önlemek için koruyucu talimat altına aldı. | TED | ختم النصوص ووضعها بموجب أمر وقائي في محاولة لمنع أي شخص مثلي من فعل شيئ كهذا |
10 yıl önce önlem amaçlı iki göğsünü de aldırmış. | Open Subtitles | وقد أجرت استئصال ثدي وقائي ثنائي الجانب منذ عشر سنوات |
Kira'ya karşı aldığımız bir önlem, lütfen kabalığımı bağışlayın. | Open Subtitles | هذا إجراء وقائي ضد كيرا ، اعذرني لوقاحتي |
Endişelenme, bu bir tedbir. | Open Subtitles | لا تقلق ،ان غايغر كاونتر هو اجراء وقائي. |
Ama Erik'in güzel yüzü ve temiz sicili olmadan bu işler yürümez, ...o yüzden biraz korumacı. | Open Subtitles | ولكن لا يعنى هذا أى شيء بدون وجه إريك الجميل , وسجله النظيف .إنه وقائي قليلاً |
Sana söz veriyorum... O'nu güvenli bir şekilde geri getirip koruma için gözaltına alacağız. | Open Subtitles | أعدك أننا سنعيده بأمان و نحتجزه حجز وقائي |
Uzun vadede yapabilecekleri şey ise bu retro-aşılama araçları ile gribe karşı koruyucu bir aşı olacak. | TED | الآن, على المدى البعيد, ما يمكنهم فعله هو إستخدام أدوات اللقاح العكسي في صنع لقاح وقائي للإنفلوانزا. |
Aniden, ona karşı, büyük, koruyucu bir duygu geliştirdim. | Open Subtitles | أنني فجأة تطورت، بشعور وقائي كبير نحوها. |
Kanında mutlaka bir çeşit koruyucu protein, ya da antikor olmalı, yoksa o sert koşullara asla dayanamazdı. | Open Subtitles | بالتأكيد لديه بروتين وقائي أو جسم مضاد بدمائه وإلا لن يستطيع ابداً النجاة من هذه الظروف القاسية |
Sizi koruyucu gözaltına almamı ve güvenli bir yere götürmemi istedi. | Open Subtitles | يريدني بأن أضعكِ في حجزٍ وقائي ومرافقتكِ إلى منزلٍ اَمن |
İfade alımını durdurmak için koruyucu hüküm davası açmak istiyorum. | Open Subtitles | أود التقدم بطلب وقائي لمنع ذلك الاستجواب. |
Alt kattaki sarı sprey boya üstteki ise boyayı koruyucu bir tabaka. | Open Subtitles | الطبقة السفلية هي درجةِ مستهلكِ لرذاذِ طلاء الأصفر، والقمة طلاء وقائي |
Avukatım önlem olsun diye kiliseye gitmemi söyledi. | Open Subtitles | أخبرني محاميي أنني يجب علي الإنضمام الى كنيسة بشكل وقائي |
Habersizce gelebilecek olan Büyücü Ateşinin yakmasından korunmak için alınan bir önlem. | Open Subtitles | انه إجراء وقائي لضمان سلامتي ضد نارك السحريه المفاجأه. |
önlem için boyunluk takacağız, tamam mı? | Open Subtitles | حسناً يا سيدي ، سنقوم بربط رقبتك كاجراء وقائي ، حسناً؟ |
Sadece bir tedbir. Seni birşeyle suçladığımız yok. | Open Subtitles | إنه مجرد تدبير وقائي نحن لا نتهم أي منكم بأي شيء |
O yüzden birazcık korumacı davranıyorum ona karşı. | Open Subtitles | لذلك أنا أبدو وقائي حيال كلّ شئّ يتعلق به، حسنٌ ؟ |
Adamlarınla koruma icin buradasın. | Open Subtitles | ليس فقط من دولتنا أنت ورجالك هنا على وجه الدقه كإجراء وقائي |
Her türlü önlemi alacağız. Kimse şüphelenmeyecek. | Open Subtitles | سنتخذ كل إجراء وقائي لصالحك لا أحد سيشك بشيء |
önlem olarak, benimle burada buluşmasını söyledim ve özel güvenlik ayarladım. | Open Subtitles | كإجراء وقائي ، طلبت منه الإلتقاء هنا و لقد رتبت لأمن الخاص |
Bu tedaviye güvenim o kadar tam ki önleyici tedbir olarak kendi çocuğumun da dişlerini çektim. | Open Subtitles | أنا أؤمن بهذا العلاج بشدة لدرجة أنى ازلتُ اسنان أطفالي كإجراء وقائي |