Şaşırtıcı derecede alçakgönüllü olduğunu söyledi, ki ne kadar uzun olduğunu düşününce ironik geliyor. | Open Subtitles | وقالت بأنه سقط فجأةً على الارض وهذا مثيرٌ للسخرية, لانه كانَ طويل القامة |
Bir keresinde annem bana Cadılar Bayramı kostümü almayı unuttu bir sürü eski gazeteyi üstüme yapıştırdı ve insanlara bir gazete bayisi olduğumu söylemem gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | يوم من الأيام نست أمي أن تشتري زي هالووين لي ألصقت بعض من الصحف القديمه علي وقالت بأنه يجب علي إخبار الناس بأني كشك صحف |
Sonra bana kızının hastahane bilekliğini imzalamamı, bunun kızı için çok önemli olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لذلك طلبت مني التوقيع على سوار المشفى وقالت بأنه سيعني لها الكثير |
Yaşlı bir adamla ilgili bir rapor olmadığını söyledi. | Open Subtitles | وقالت بأنه لا يوجد تقرير مسجل ! عن فقدان رجل مسن |
Yaşlı bir adamla ilgili bir rapor olmadığını söyledi. | Open Subtitles | وقالت بأنه لا يوجد تقرير مسجل ! عن فقدان رجل مسن |
O bana bunun kanser olmadığını ciğerlerimde ağaç olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت بأنه ليس سعالاً ولا سرطاناً .. بلشجرةفيرئتي . |
Kızlar Birleştirildi'deki Michelle Kiara'yı götürecek ve beni de alıp eve bırakabileceğini söyledi. | Open Subtitles | (ميشــال) من منزل الفتيــات ستــأخذ (كيــارة) وقالت بأنه يمكنهــا إقلالـي و إعادتي للمنزل |
Ve 3 hafta öncesinde iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقالت بأنه كان بخير منذ ثلاثة أسابيع |
Ölümünden önceki bir kaç hafta tuhaf davrandığını söyledi. | Open Subtitles | وقالت بأنه كان يتصرف بغرابة قبيل وفاته |
Anne, Debra işini seviyor ve onun için iyi olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (ديبرا) تحب عملها يا أمي وقالت بأنه جيد بالنسبة لها |
Hiç yangın yaşamadığımı söyledi. | Open Subtitles | وقالت بأنه لم يكن هنالك نار |