"وقال لي" - Traduction Arabe en Turc

    • ve dedi ki
        
    • bana dedi ki
        
    • ve bana
        
    • söyledi
        
    • şöyle dedi
        
    ve dedi ki, "İşte iki nokta arasındaki en yakın mesafe budur." TED وقال لي .. هذه هي اقصر مسافة بين نقطتين ..
    Konuşmaya başladık ve dedi ki -- Ona ne yaptığımı söyledim, ve çok mühim bir şeymişçesine New York'ta Bağımsız Diplomat'ı kuracağımı söyledim. TED ومن ثم بدأنا نتحدث .. وقال لي .. اخبرته ماذا سوف افعل واخبرته افكاري وانني سوف اقوم بتاسيس دبلوماسية مستقلة في نيويورك
    bana dedi ki, "Sizden rica ediyoruz, kameraları kapatmayın. TED وقال لي: أناشدكم أن لا توقفوا كاميرات التصوير،
    Bana dedi ki: "Emmerson, şuna bak. Beni arayan insanlar varmış." Open Subtitles وقال لي " اميرسون ، أنظر لهذا " إنهم يبحثون عني
    Bu sabah Charles'i aradım ve bana telefonu kapatmadan önce boşanacağınızı söyledi. Open Subtitles إتّصلت بتشارلز هذا الصباح وقال لي قبل أن يقفل الخط بأنّكم ستنفصلون
    Yere baktı ve küçük bir kızının olduğunu, henüz yeni doğduğunu söyledi. TED تدلى ببصرهِ إلى الأسفل وقال لي أنه قد رُزق بابنة ولدت تواً.
    Ve şöyle dedi: "Selam, tuvaletteydim ve orada bunu buldum. TED وقال لي : " صاح، لقد كنت في دورة المياة.
    Sevgi dolu babam kredi kartını bana verdi ve dedi ki "Kredi kartı önemli değil, ne istersen vereceğim sana." Open Subtitles أبي السخي دفع عني ديون البطاقة البنكية وقال لي: هل تعتقدين أن هذه الفاتورة شيء مهم؟ سأفعل أي شيء لأجلكم!
    Artık değil, fakat emekli bir jeoloji profesörü buldum, beni aşağıya indirmesi için. ve dedi ki, "Tamam, madenden biraz su almana izin vereceğim." TED ولكنه لم يعد كذلك ولكني وجد بروفيسور جيولوجي متقاعد وافق على أخذي إلى هناك وقال لي .. حسناً سوف اذهب معك لكي نأخذ عينة من مياه المنجم
    Yaşlı adam bana döndü ve dedi ki, "Kırmızı kart mı siyah kart mı?" TED استدرك الرجل المسن وقال لي: "اختر إما ورقة حمراء أو سوداء"
    ve dedi ki; ''Bu bütün küresel ısınma olayından emin değildim ama Dört Yönlü Test'i geçti." TED وقال لي: "أتعلمين، لم أكن متأكداً من هذا الشيء المتعلق بالاحتباس الحراري، ولكنه نجح باختبار الطرق الأربعة."
    ve dedi ki, "Harvard'a girebilirsin, o derece iyisin. Tamam mı?" TED وقال لي ، إنظري ، يمكنك الدخول إلى هارفارد ، انت جيدة إلى هذا الحد ،
    Geldi ve bana dedi ki:"Hey çocuk,kendine bir iyilik yap ve gönüllü olarak radyoyu taşı." Open Subtitles أتى إليّ وقال لي يا فتى قدم لنفسك معروفاَ وتطوع من أجل الراديو
    "Ve bana dedi ki yaz, bu sözler hakiki ve güvenilirdir." Open Subtitles وقال لي اكتب: فإن هذه الأقوال صادقة وأمينة
    Sene 1976, ve dağlardaydık. Dağlardaydık ve Feynman bana dedi ki, TED كنا في اعالي الجبال في 1976 وقال لي " فينمان " حينها في اعالي الجبال
    ve bana derdi ki en güçlü adamlar kimsenin varlığını bilmediği adamlardır. Open Subtitles وقال لي أن أقوى الرجال هي تلك التي لا أحد يعرف الوجود.
    Bundan çok kısa bir süre sonra hastanede odama bir doktor geldi ve bana "Amanda, maalesef bir daha yürüyemeyeceksin." TED وماهو الا بضع وقت حتى زارني في غرفة المستشفى الطبيب وقال لي " اماندا .. لن تتمكني من السير مجدداً
    Maç izliyor ve bana senden hoşlanmadığını söyledi. Open Subtitles انه يشاهد المباراة، وقال لي أنه لا يحب لك.
    Ve kendinden büyük bir şeyle arasında bağ olduğunu hissettiğini söyledi. Open Subtitles وقال لي أنه شعر بالتواصل. مع شيء أكبر منه هو نفسه.
    Garip bir kadınla olduğunu bu yüzden hemen oraya gitmemi söyledi. Open Subtitles بأنك مع امرأة غريبة وقال لي أن آتي بسرعة الى هنا
    Editörlerinden biri bana şöyle dedi: ''Baksana hiç kitap yazmayı düşündün mü?'' TED وقال لي أحد محرريه: "مهلًا، هل فكرت من قبل في كتابة كتاب؟"
    Dizime vurdu ve şöyle dedi, "Hey Rich, sadece bir şeyi bilmeni istiyorum. TED ربت على ركبتي وقال لي: "ريتش، أود منك فقط أن تعرف شيئا واحدا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus