Pat Metheny ve Jim Hall oradaydılar ve bizimle kayıt yaptılar. | TED | و بات ماثني و جيم هول كانا هناك وقاموا بالتسجيل معنا. |
Kötü bir fikir olduğunu 10 kez söylediler, devam ettiler ve yine de yaptılar. | TED | أقصد، لقد تم القول بأنها فكرة سيئة 10 مرات، لكنهم مضوا قدما وقاموا بذلك على كل حال. |
Güvenlik riski oluşturduğumuzu düşünmüş olmalılar ve kodlarımızı iptal ettiler. | Open Subtitles | من المؤكد أنهم قرروا بأننا نشكّل خطرا أمنيا وقاموا بحظرنا |
Gönüllüler hücum etti, bir çok aygıtı bağladılar ve sonraki 12 ay boyunca New Orleans'da kablosuz olarak çalışan tek ağ örgütsel ağlardı. | TED | حيث توجه المتطوعون وقاموا بإضافة مجموعة كاملة من الأجهزة. وخلال ال12 شهرا المقبلة، كانت الشبكات المتداخلة اللاسلكية الوحيدة التي حدثت في نيو أروليانز. |
Ve Onlar da çocuklar gibi hatalar yapmışlardı. | TED | وقاموا بارتكاب الأخطاء أيضاً ، مثل الأطفال تماماً. |
Akıl sağlığı nedeniyle suçlu bulunmamış ve onu bir akıl hastanesine göndermişler. | Open Subtitles | لقد وُجد غير مُذنب بسبب الجنون، وقاموا بإرساله إلى مصحّة للمرضى العقليين. |
İsyancılar üç gün önce York Şehri'ne girip katedralde ayin düzenlemiş. | Open Subtitles | وقاموا بالإحتفال فى الكاتيدرائيه البعض يقول |
Kamptaki gözetmenler onu kontrol etmemişler... sonra annesini öldürdüğünü söyleyerek hata yapmışlar. | Open Subtitles | المستشارين لم يشاهدوه .وقاموا بخطأ بأنهم قتلوا أمه |
Ve bunu birçok uzak galaksi üzerinde kılı kırk yaran gözlemler yapmaları sayesinde, genişleme hızının zamana göre nasıl değiştiğini kaydederek yaptılar. | TED | وقاموا بالآتي بملاحظة دؤوبة للمجرات البعيدة الكثيرة بما يسمح لهم برسم خريطة عن كيف ان معدل التوسع قد تغير بمرور الوقت |
Ve yaptılar da, ama sonunda, yine de öldüler. | TED | وقاموا بذلك، ولكن في نهاية المطاف، ماتوا على أي حالِ. |
Mantıklı karar vermek için gerekli öz denetimden mahrumdular, daha çok risk aldılar ve daha zararlı seçimler yaptılar. | TED | لقد قـلّ الثبات النفسي لديهم لاتخاذ قرار منطقي، وتعاظمت المخاطر وقاموا باختيارات أكثر ضرراً. |
Geçen yıl yakalandı. İhanet etmesi için işkence yaptılar. | Open Subtitles | وفي العام الماضي امسكوا بها وقاموا بتعذيبها حتي تقوم بخيانتنا |
Savaş ateşi yakmak istemeyen astlarım anlayışsızdılar ve bana ihanet ettiler. | Open Subtitles | قالوا أنني أريد إشعال فتيل الحروب مرة أخرى وقاموا بالتخلي عني |
Dolayısıyla mimari yapıyı alıp çalışmanın temelini korudular ve o yapının üzerine tamamen yeni ve çok daha biyomorfik bir yapı inşa ettiler. | TED | إذًا فهم أزالوا الهيكل، وأبقوا على أساس العمل الفني، وقاموا ببناء هيكل جديد كليًا، وأكثر حيوية في الشكل فوقه. |
Bu adamlar girdiğimiz her savaşı başlattı ve finanse etti. | Open Subtitles | هؤلاء الأشخاص قد صمموا وقاموا بتمويل كل الحروب التى قمنا بها. |
Bağırsağıma mayın isabet etti. İç kısımlar kendir otu ile değişti. | Open Subtitles | أصبت بمغص قوي في بطني السفلى وقاموا بتغيير كل سنتيمتر من أمعائي بأنبوب |
Kimse yoktu, sonra Onlar geldi ve bu inanılmaz danslarını sergilediler. | TED | لم يكن هناك أحد , وخرجوا وقاموا بهذه الرقصة المذهلة |
Onlar da güzel bir iş çıkardı bir kaç okunabilirlik probleminin dışında. | TED | وقاموا بعمل جيد٬ ولكنهم عانوا من بعض المشاكل في القراءة. |
Çiftliğinde atla gezerken, atını çalmaya çalışmış ve onu öldürmüşler... | Open Subtitles | لقد كانت تتجول في مزرعتها، وحاولوا أن يسرقوا حصانها وقاموا بقتلها. |
Büyük bir adamın yükselişine dayanamıyorlar ve onu aşağı çekmek istiyorlar. | Open Subtitles | لايستطيعون رؤية رجل يصعد نحو المجد، إلا وقاموا بسحله. |
Gerçi ben içeri girip birkaç aile resmimi çaldıklarından oldukça eminim. | Open Subtitles | على الرغم من أنني جميلة بالطبع إلا أنهم قاموا بإقتحام منزلي وقاموا بسرقة صور العائلة |
Her nedense serum zaten takılı olduğu hâlde doğrudan kal be enjeksiyon yapmışlar. | Open Subtitles | الآن لسبب ما تجاهلوا الحقن الوريدي بالفعل في يدها وقاموا بحقنها مباشرة إلى القلب |