Biraz büyüyüp, güçlenince babamızın karşısına çıkıp onu öldürdüm. | Open Subtitles | عندما اصبحت اكبر سناً وبالقوه الكفاية وقفت في وجه ابانا وقتلته. |
Buraya geldim ve onu öldürdüm. O benim kardeşimdi. Onu sevmiştim ve onu öldürdüm. | Open Subtitles | فقد عدت إلى هنا وقتلته، كنت أعتبره أخي وكنت أحبه وقتلته |
Geçen hafta kocamın iş yerinde bir vinç devrildi ve onu öldürdü. | Open Subtitles | الأسبوع الماضي، انهارت رافعة في مكان عمل زوجي وقتلته. |
Yani diyorsun ki, Fitzpatrick düğünü bozmak için geldi ve Dahlia aklını kaçırıp onu öldürdü? | Open Subtitles | حسنا اذا تعتقد ان فيتز باتريك اتى ليخرب الزفاف و داهيلا ماذا فقدت عقلها وقتلته ؟ |
Bütün bildiğimiz, Albay'ın o otelde bir buluşma ayarladığı. Ve nasıl olduysa, sen ortaya çıktın ve onu öldürdün. | Open Subtitles | كلّ ما نعرفه أن العقيد أعدَّ للقاءٍ في ذلك الفندق وبطريقة ما أتيتَ وقتلته. |
Zamanını federal hapisanede geçirmek istemedin, bu yüzden sessiz kalması için onu öldürdün. | Open Subtitles | وانت لا ترغب في ان قضاء وقتك في سجن فيدرالي , لذلك ابقيته صامتاً وقتلته. |
Ben de onu tekrar aramana yardım ettim. Çoktan öldürmüş olduğun adamı aramana. | Open Subtitles | لذا ساعدت في البحث ثانيةً، البحث عن الرجل الذي سبق وقتلته |
Onunla yeni tanıştın ve onu öldürdün mü? | Open Subtitles | لقد رأيته للتو وقتلته بتلك الطريقه؟ |
Baba, ben yaptım. Bendim. Kafasına tekme atıp onu öldürdüm. | Open Subtitles | أبي , لقد فعلتها , كان أنا ركلته في رأسه وقتلته |
Sonunda onu buldum. onu öldürdüm. | Open Subtitles | وجدته أخيراً وقتلته |
O benim köpeğimdi... ve ben onu öldürdüm... | Open Subtitles | هو كان كلبي وقتلته |
Tanrı evime geldi ve ben onu öldürdüm. | Open Subtitles | النور أتى إلى منزلي وقتلته |
Onu buraya çekti ve soğuk kanlılıkla onu öldürdü. | Open Subtitles | هي جذبته إلى هنا وقتلته بدمٍ بارد |
Sonunda bir sopa alıp onu öldürdü. | Open Subtitles | بالنهاية, أخذت هراوة وقتلته |
Sinirlendi ve onu öldürdü. | Open Subtitles | وشعرت بالغضب وقتلته |
Bize haber vermeden onu öldürdün, seni adi herif. | Open Subtitles | انت لم تقل لنا شيئاً وقتلته يا ابن العاهره |
Ve kendisini size gösterdi ve bu yüzden onu öldürdün. | Open Subtitles | ولقد أوضح لك شكله ، وقتلته على ذلك. |
Eğer kocasını daha önce takip ettiyse yine peşine takılıp öldürmüş olabilir. | Open Subtitles | إن قامت بملاحقة زوجها مرّة من قبل -فربما لاحقته مجدداً وقتلته |
Bir yaratık tarafından saldırıya uğramış ve o da onu öldürmüş. | Open Subtitles | لقد هوجمت من قبل مخلوق وقتلته |
Trevor onu hiç bulmamış ve o da oğlunu yanlışlıkla öldürmüş olmasaydı sadece bir kurban olarak kalacaktı. | Open Subtitles | (أعتقد أن (تريفور عندما وجدها (أقترب من (انجيلا وقتلته عن طريق الخطأ |
Odasına gittim ve onu vurdum. | Open Subtitles | وصعدت غرفته وقتلته |