"وقتي" - Traduction Arabe en Turc

    • vaktimi
        
    • zaman
        
    • vakit
        
    • vaktim
        
    • benim
        
    • zamanı
        
    • Zamanımı boşa
        
    • vaktimin
        
    • harcadım
        
    • beni
        
    • zamanıma
        
    • harcıyorum
        
    • zamanımın
        
    • zamanımda
        
    • tüm zamanımı
        
    Ya vaktimi boşa harcadıysam ve böyle hassas bir pozisyonda asla rahat hissetmezsem? TED ماذا لو كنت أضيع وقتي ولن أشعر أبدًا بالراحة في موقع مكشوف كهذا؟
    Ama belli ki vaktimi boşa harcıyorum. Binbaşı sana bir iki şey öğretir. Open Subtitles لكن من الواضح أنني كنت أقوم بتضييع وقتي سيلقنكِ الرائد درسًا أو درسين
    Ben bütün bir yıl boyunca insan olmalı, benim zaman kalmıştır. Open Subtitles . إستطعت أن أكون بشرياً لسنة كاملة ، لقد إنتهى وقتي
    Şey, o zaman ameliyatı izlemek için bir kaç saatimi boşa harcayacağım. Open Subtitles في هذه الحال، سأضيّع بضع ساعاتٍ من وقتي وأنا أراقب عملية جراحية
    vakit bulabilir miyim bilmiyorum bilgisayar işi var biliyorsun, sonra Victor... Open Subtitles لا أعلم، اذا كان وقتي يسمح لي بذلك مابين الحواسيب وفكتور
    Hayır, harcayacak vaktim yok 24 saat sonra çocukların yanına döneceğim. Open Subtitles لن أضيع وقتي علي العودة للأولاد خلال أربع و عشرون ساعة
    benim hayatım boyunca olmadı. Babamın da öyle. Ama ataların bir masalı var. Open Subtitles ليس في وقتي او في حياة ابي , ولكن يوجد بعض الحكايات لاجدادنا
    Keşke bütün vaktimi Sarah Wallis'i korkutmak için kağıttan pipiler yapmakla harcamak yerine anaokulunda sanat eğitimi almış olsaydım. Open Subtitles لو اهتممت قليلاً بحصص الروضة الفنية عوضاً عن أن أصرف وقتي كله في صناعات أشكالٍ ورقية لإخافة سارا ويليز.
    Niyetin vaktimi ziyan etmek mi, yoksa elinde somut bir kanıt var mı? Open Subtitles الآن، هل أنتهيت من إضاعة وقتي أم إنه لديك دليل موثوق من أجلي؟
    vaktimi boşa harcamaktan ötürü seni içeri tıkmadan önce şakımaya başla. Open Subtitles . توقف عن غبائك هذا قبل أن أقبض عليكم لإضاعتكم وقتي
    Ben daha seveceğim kişiyi bulamadım çünkü vaktimi seni severek geçiriyorum. Open Subtitles لم أجد من أحبّ بعد لأنّني أمضي كلّ وقتي في حبّك
    Yanlış teslimat yüzünden magazincilerden kaçmak için vaktimi boşu boşuna harcadım. Open Subtitles كان على الهروب من الصحفيين وأضعت وقتي بسبب عملية تسليم المزيفة.
    Hoş kızları severim. Sadece vaktimi onları okuyarak geçirmekten hoşlanmam. Open Subtitles ولكنني أظن أني اضيع وقتي في قراءة مثل هذه المجلات
    Burada zaman geçiriyorum çünkü bir yıllık bir izin almaya ve o zamanı çocuğumuzla geçirip sonra döndüğümde kariyerimin beni bekliyor olması gibi... Open Subtitles أنا اقضي وقتي هنا لأنني لا أتمتع بالقدرة على أخذ عام اجازة لقضائه مع ابننا و أعلم أنه عندما اعود ساجد وظيفتي تنتظرني
    Bak, ben gerçekten sevmediğim şeyler yaparak zaman kaybetmek istemiyorum. Open Subtitles انظري, لا أرغب حقيقة بقضاء وقتي أقوم بأعمال لا أحبذّها.
    Bunun için canımı dişime takarak çalışıyorum! Burada zaman kaybetmenin sırası değil hiç! Open Subtitles لقد تمرنت كل يوم من أجل ذلك لا أستطيع إن أضيع وقتي هنا
    Eğitim ve eğlence haricinde benim üzerimde etkisi olmayacak şeylerle vakit kaybetmem. Open Subtitles ‫و في غير التعلّم و الترفيه لن أضيّع وقتي ‫في أشياء لن تترك أثرًا
    Onunla geçirdiğin bir saati bana anlatmadıkça bu da benim vaktim oluyor. Open Subtitles أجل، إلا إذا أخبرتني بما حصلت عليه خلال ساعتك معه هذا وقتي
    Bu benim 'Evime hoşgeldin. Gitme vaktin geldi.' dediğim bölüm. Open Subtitles إنه وقتي لأقول مرحباً بك في البيت إنه وقت الذهاب.
    Zamanımı boşa harcadığın için seni yere sermeden saçmalamayı kes. Open Subtitles توقف عن المماطلة معي قبل أن أقبض عليك لتضييعك وقتي
    Bundan sonra vaktimin çoğunu ders çalışarak geçirmem gerekiyor. Open Subtitles من الآن فصاعدا، وسأقضي معظم وقتي في الدراسة.
    Ailemi beni hazırlamadıkları için, bu hastaneyi tüm zamanımı aldığı için suçluyorum. Open Subtitles ألوم والداي على عدم تهيئتي للعالم، ألوم هذه المستشفى لأخذها كل وقتي.
    Ne zamanıma, ne çabama ne arkadaşlığımıza, ne kibarlığıma hiç birine saygı göstermiyor. Open Subtitles هي لا تحترم وقتي ، جهدي صداقتي ، لطفي ، لاشيئ من ذلك
    zamanımın çoğunu şeyleri anlamaya çalışarak geçiriyorum." Ne demeye çalışıyorlar? Open Subtitles أنا امضي معظم وقتي أحاول فهم الأشياء ما الذي يعنونه؟
    20 yıl önce onların yaşındaydım. Ama benim zamanımda okul hiç de şaka değildi. Open Subtitles كنت في نفس عمرهم منذ عشرين عاما لكن في وقتي كنا نأخذ المدارس على محمل الجد

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus