İstediğin zaman yine çalışmaya hazırmış. | Open Subtitles | انه مستعد للذهاب مرة أخرى في أي وقت تريده. |
Sakın unutma, harika bir kadroya sahibim o yüzden istediğin zaman onu bize tevdi edebilirsin. | Open Subtitles | تذكر فقط بأني حصلت على غرض رائع ويمكنك تسلميه لنا في أي وقت تريده |
Park edilmesi yasak yerlere park ediyor, asla sıra beklemiyor, istediğin zaman, istediğini alıyorsun. | Open Subtitles | في الحفلة الكي يريدون ان يشاهدوك . واي شيء تريده في اي وقت تريده تجده بيتك مثل الفندق. |
- Ne zaman istersen ona seve seve göz kulak olurum. | Open Subtitles | هل أنتِ متأكدة أنه لا مانع لديكِ؟ رعايته أمر سار بالنسبة لي في أي وقت تريده |
Aile kuşu. Ne zaman istersen buna bir son verebilirsin. Her şey seninle alakalı değil. | Open Subtitles | عائلة الطيور؟ يمكنك التوقف في أي وقت تريده. مهلا, ليس كل شيء عنك. |
General, şunu bilin ki beni görevimden, istediğiniz an almak sizin elinizdedir. | Open Subtitles | أيها الجنرال , من حقك أن تغيرنى فى أى وقت تريده |
İstediğiniz zaman herkesi ve herşeyi satın alır | Open Subtitles | يسمح لك بشراء أيّ شخص، وفي أي وقت تريده. |
Para kazanıyorum ki istediğin zaman gelip benimle evlenebilesin. | Open Subtitles | وهكذا أكسب المال الكثير لذلك يمكنك أن تتزوجني في أي وقت تريده |
Axl, istediğin zaman eve gelemezsin. | Open Subtitles | أكسل لا تستطيع أن تعود إلى المنزل في أي وقت تريده |
Ayrıca istediğin zaman evime gelip oğlumla beraber istediğin şeyi yapman da hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | و لا أحب ظهورك في منزلي و القيام بما تريده في أي وقت تريده مع إبني |
Kazmayacaksan istediğin zaman başlayabiliriz. | Open Subtitles | حسنا , اذا لم تريد أن تحفر نستطيع البدء في أي وقت تريده |
Sizi tanıştırayım. Böylece istediğin zaman sakız alabileceksin. | Open Subtitles | سأعرفك عليه , وستشتريها في أي وقت تريده |
Ama istediğin zaman istifa edebilirsin. | Open Subtitles | ولكن في أي وقت تريده يمكنك أنت الانسحاب |
Bir nozhla ne zaman istersen. | Open Subtitles | لنتنازل بالسكاكين في أي وقت تريده |
Düşündüm ki Los Angeles'ta ne zaman istersen Meksika yemeği yiyebiliyorsun... | Open Subtitles | أعتقد انه بإمكانك الحصول على الطعام المكسيكي ..... في لوس أنجلوس في أي وقت تريده |
Danny evlat, ne zaman istersen ayrılabilirsin. | Open Subtitles | تستطيع أن تغادر في أي وقت تريده |
Ne zaman istersen seninle kapışırım ama yaptığım şey için Harvey'in müvekkilini cezalandırma. | Open Subtitles | انتقم مني في اي وقت تريده (ولكن لا تعاقب موكل (هارفي{\pos(190,230)} بما فعلت |
General, şunu bilin ki beni görevimden, istediğiniz an almak sizin elinizdedir. | Open Subtitles | أيها الجنرال , من حقك أن تغيرنى فى أى وقت تريده |
Kapının anahtarı bende, istediğiniz an veririm. | Open Subtitles | معايا مفتاح البوابة أي وقت تريده |
Belki bir süre için her istediğinizi istediğiniz zaman yapabilecek olmanın büyüsüne kapılırsınız. | Open Subtitles | ربما تستمتع في لحظه فعلك لما تريد في اي وقت تريده. |
İstediğiniz zaman gelebilirsiniz, merak etmeyin. O bayanın yardıma ihtiyacı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا تقلق، يمكنك أن تأتي في أي وقت تريده تلك السيدة تحتاج إلى مساعدة |