Son konuştuğumuzdan bu yana çok zaman geçti ve artık küçük bir kız değilim. | Open Subtitles | حسناً، مضى وقت طويل منذ أن تحدثنا وأنا لم أعد طفلة صغيرة بعد الان |
Güzel bir İngiliz gülüne baktığımdan bu yana çok zaman geçti. | Open Subtitles | مر وقت طويل منذ أن حدقت بإعجاب بوردة بريطيانية جميلة |
Merhaba Anne, son konuşmamızın üzerinden uzun zaman geçtiğini biliyorum. | Open Subtitles | مرحباً أمي، أعلم قد مضى وقت طويل منذ أن تحدثنا آخر مرة. |
Son talimimizin üzerinden uzun zaman geçti. | Open Subtitles | مر وقت طويل منذ أن تدربنا |
Sizi eşinile birlikte bir filmde görmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ أن قدمت فيلمًا مع زوجتك |
Birlikte dans etmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ أن رقصنا سوياً |
Sıcak bir duş almayalı uzun zaman olmuştu. | Open Subtitles | لقد مضى وقت طويل منذ أن حصلتُ على حمامٍ ساخن |
Sizi eşinile birlikte bir filmde görmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | لقد مر وقت طويل منذ أن قدمت فيلمًا مع زوجتك |
Bölgüğüm için üzgünüm fakat başka insanlar görmeyeli çok uzun zaman oldu. | Open Subtitles | عذرا على المقاطعة, لكن مر وقت طويل منذ أن رأيت بشرا آخرين |
Oskar, büyükanne eteğinin altına birini kabul etmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | (أوسكار)، مضى وقت طويل منذ أن أدخلت جدتك أحدا تحت تنورتها |
Beni davet etmeyeli uzun zaman oldu. | Open Subtitles | مضى وقت طويل منذ أن دعوتني. |
Bir bebeği böyle kucağıma almayalı uzun zaman oldu. | Open Subtitles | هو كَانَ a وقت طويل منذ أن حَملتُ a يُعاملُ باهتمام كبير مثل هذا. |