"وقت طيب" - Traduction Arabe en Turc

• iyi vakit
• iyi zaman
• güzel vakit
• güzel zaman
• İyi bir zaman
• iyi eğlenceler
• için iyi bir zaman

Kız arkadaşım ve kocasıyla bu kadar iyi vakit geçirebileceğimi hiç düşünmemiştim.
أتعرفون, لم أعتقد مطلقا أنني سأقضي وقت طيب متسكع مع صديقتي وزوجها

İyi vakit geçir Chuck. Biraz temiz hava al.
تمنياتي لك بقضاء وقت طيب والاستمتاع بالريف

İyi vakit geçirmeye çalış, tamam mı?
حاول أن تحصل على وقت طيب اليوم هلا فعلت ؟

Tren 5 saat içinde kalkacak. Manzara seyretmek için iyi zaman!
القطار القادم سيغادر خلال خمس دقائق وقت طيب لمشاهدة معالم المدينة

Değil mi? güzel vakit geçireceğiz. İyi, küçük bir çocuk.
نحن سيكون لدينا وقت طيب وهو ألطف ولد صغير نعم أنت

Dostum, hatırlayamıyorsan... burada güzel zaman geçirmelisin.
الرجل، إذا أنت لا يستطيع التذكير... أنت لا بدّ وأن كان عندك وقت طيب رفيع واحد يصبح هنا.

Yüz yüze konuşmak için bunun iyi bir zaman olacağını düşünmüştüm.
حسنا، إعتقدت بأنّ هذا قد يكون وقت طيب أن نتصادق.

Ben de seni özleyeceğim. İyi eğlenceler Ted.
سَأَشتاق اليكٍ أيضاً تيد ، اتمنى لك قضاء وقت طيب

Çok iyi vakit geçireceğiz. Sen çok iyi küçük bir çocuksun. Gerçekten.
نحن سيكون لدينا وقت طيب وهو ألطف ولد صغير نعم أنت

Kız arkadaşım ve kocasıyla bu kadar iyi vakit geçirebileceğimi asla tahmin etmezdim.
أتعرفون, لم أعتقد مطلقا أنني سأقضي وقت طيب متسكع مع صديقتي وزوجها

İyi vakit geçirdiğini söyleyen birkaç kişi var.
هناك عدد كبير نسبياً الذي يَقُولُ بأنّه وقت طيب.

Dört yıl beklersin, üç kişi iyi vakit geçirir diğer herkes yıkılan hayalleriyle yaşamak zorunda kalır.
تنتظرين أربع سنوات,‏ ثلاث أشخاص يقضون وقت طيب والأشخاص الأخرون يعيشون مع الأحلام المحطمة

Bak, bu onun için biraz stres atmak ve iyi vakit geçirmek adına bir şans.
انظر، هذه فرصة لها لنَفْخ بَعْض البخارِ ولقْضاء وقت طيب

New York'a git, iyi vakit geçir ben de o sırada burada kalıp, hisselerini alarak seni diskalifiye edeyim.
حَسناً، عودي إلى نيويورك، واحصلي على وقت طيب وأنا سَأَبْقى هنا وسأشتري حصتك

Bir saniye önce oldukça iyi... vakit geçiriyormuş gibi görünüyordun.
و لكن يبد و كأنكِ كنتِ تقضين حقاً وقت طيب منذ ثانية مضت

Son aylarda tek istediği buydu, sadece iyi vakit geçirmek!
هذا كل ما اراده في الشهور الاخيرة فقط ليحصل على وقت طيب

Cuma günü seninle gerçekten iyi zaman geçirdiğini söyledi.
وقد قال إنه قضي وقت طيب جدا معك يوم الجمعة.

Artık iyi zaman geçirmek ne demek bilmiyor dostum.
هي لا تَعْرفُ كَيفَ أَنْ يَكُونَ لدَيها وقت طيب بعد الآن، يا رجل

Ona güzel vakit geçirtirsin diye umuyordum. Büyük bir olay değil. Onu akşam yemeğine götürmene bile gerek yok.
على أية حال، كنت أود أن تقضي معها وقت طيب لا شي مهم

Bana çok önceden nasıl güzel vakit geçireceğimi öğretmişti.
لقد علمتني في وقت مبكر جدا على كيفية الحصول على وقت طيب.

Aslında güzel zaman geçirelim diye hepimizi cesaretlendiriyorum.
Um، في الحقيقة أُمكّنُ كلّنا أَنْ يَكُونَ عِنْدَهُ a وقت طيب جداً.

Çok iyi bir zaman Phillip. Bence bugün satacağız.
في الحقيقة، هذا a وقت طيب جداً، فيليب، وأعتقد اليوم اليومُ.

Bankanın bilgisayarına girerken iyi eğlenceler.
نعم, وأقضى وقت طيب فى أختراق كمبيوتر البنك بمفردك

Hoo! Hey, Carly, bence korkunla yüzleşmen için iyi bir zaman olabilirdi...
يا، كارلي، أعتقد لن هذا سيكون وقت طيب لمُوَاجَهَة خوفِكَ...