"وقت فراغي" - Traduction Arabe en Turc

    • Boş zamanlarımda
        
    • boş zamanımda
        
    • Boş vakitlerimde
        
    • boş zamanımı
        
    • boş zamanlarımı
        
    • Boş zamanlarımın
        
    • zamanım
        
    • vaktimde
        
    • boş zamanı
        
    Boş zamanlarımda evimizin dizaynı konusunda... çalışıyorum. Open Subtitles أنا أعمل على بعض التصميمات لمنزلنا في وقت فراغي
    Boş zamanlarımda bahçe ile uğraşıyorum. Bunları sevebileceğini düşündüm. Open Subtitles أرعى الزهور في وقت فراغي ظننت أنه قد تعجبك هذه
    Boş zamanlarımda bitireceğim. Başıma yeterince sorun açtı. Open Subtitles سوف انهيه في وقت فراغي تسبب لي بما يكفي من المشاكل
    Senin sorununu boş zamanımda çözdüm, parmak boyasıyla. Open Subtitles حللت مشكلتك في وقت فراغي بدهانات الأصابع
    Boş vakitlerimde tamir ediyorum. Open Subtitles كنت أقوم بترميمها في وقت فراغي
    Bütün boş zamanımı kendi tasarımım için harcıyordum. Open Subtitles أمضيت كلّ وقت فراغي على عمل تصميم خاص بى
    Yazmak para kazanmak için yaptığım birşey. boş zamanlarımı da yazarak geçirmek istemiyorum. Open Subtitles الكتابة هو ما أفعله للعيش لا أريد قضاء وقت فراغي في الكتابة
    Boş zamanlarımın tümünü eski sevgilime sapıklık yaparak geçirmiyorum. Open Subtitles اتعلم, مطاردة عشيقي السابق في الواقع ليس الشيئ الوحيد الذي اقوم به في وقت فراغي
    Özel eğitim öğretmenliği yapıyorum, terk edilmiş köpeklere bakıyorum ve Boş zamanlarımda kör çocuklara kitap okuyorum. Open Subtitles حسنا انتم مجموعه لاترحبون بالغريب انا معلمه بالفطره وفي وقت فراغي
    Evet. Boş zamanlarımda bakmamı söylemişin. Open Subtitles أجل، لقد أخبرتني بأن أبحث فيه خلال وقت فراغي.
    ve aynı şeyi Boş zamanlarımda da yapmak istemiyorum. Open Subtitles و أنا فقط لا أريد القيام بنفس الشي في وقت فراغي
    Evet, Boş zamanlarımda çok okudum bu konuda. Open Subtitles أجل، كنت أقرأ قليلاً مؤخراً في وقت فراغي
    Boş zamanlarımda ne yaptığımı gizli tuttuğun sürece bu ayarlanabilir. Open Subtitles استطيع تدبير ذلك طالما انتي كتومه عن ماافعله في وقت فراغي
    - Boş zamanlarımda bir sürü şey yapıyorum. Open Subtitles - هناك العديد من الأشياء لأفعلها في وقت فراغي
    Boş zamanlarımda ne mi yaparım? Open Subtitles إذًا ماذا أحب أن أفعل في وقت فراغي ؟
    Evet, Boş zamanlarımda "bulaşıcı hastalıkların kontrolüne dair uygulamalar ve temel ilkeleri" okumaya bayılırım zaten. Open Subtitles بالفعل,أحب القراءة "مبادئ التحكم في العدوي الفيروسية" في وقت فراغي
    boş zamanımda parkurda koşabileceğimi söylediler. Open Subtitles لقد اخبرت اني استطيع ان التحق بالبرنامج في وقت فراغي
    Çevre avukatı. Ve boş zamanımda yaşlı blues müzisyenlerinin telif ücretlerini ödemeyen plak şirketlerine dava açıyorum. Open Subtitles محامية البيئة وفي وقت فراغي أقاضي شركات التسجيل
    Kolejdeyken branşım matematikti ve boş zamanımda iklim bilgilerini çözümleyecek bir algoritma geliştirdim. Open Subtitles أنا كنت متخصص بالرياضيات في الجامعة وفي وقت فراغي أتيت بمعادلة لتقدير التغير المناخي
    Boş vakitlerimde kendilerini takip ederim. Open Subtitles أشاهده في وقت فراغي.
    Bütün boş zamanımı kendi tasarımım için harcıyordum. Open Subtitles أمضيت كلّ وقت فراغي على عمل تصميم خاص بى
    Bana gelince boş zamanlarımı yeni tanıştığım iş arkadaşlarımı hamile bırakmakla geçiriyordum. Open Subtitles بالنسبة إلي، أمضيت وقت فراغي بجعزل زميلة قابلتها مؤخراً حاملاً مني أنت حامل؟
    Boş zamanlarımın tamamını tıp çalışmak için harcıyorum, böylece Dr. Cox'a başka bir aptal cerrah olmadığımı ispatlayabileceğim, ama ne zaman kitabı açsam, kafamdaki ses: Open Subtitles أمضي وقت فراغي في دراسة الطب لأثبت لدكتور (كوكس)... أني لست جراحاً أحمقاً آخر
    Günlerimizi birbirimize göre planlamaya çalışıyorum. Bebeği takip etmeyi bıraktığımızdan beri daha çok boş zamanım var. Open Subtitles آسفة، لكن عليَّ أن أملأ يومي بالأحداث فإن وقت فراغي زاد حيث أننا لن ننجب
    Bakkal alış-verişi ve bebeği eğlendirme arasındaki boş vaktimde. Open Subtitles في وقت فراغي بين محل البقالة و المتنزه و حفل الطفل
    Ama yığınla okunacak şey var ve Giles da kalan boş zamanı eğitimle dolduruyor. Open Subtitles ولكن قرءاتي تتصاعد وجايلز يملئ كل وقت فراغي بالتدريبات 47 00: 05: 33,134

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus