"وقت مناسب" - Traduction Arabe en Turc

    • iyi bir zaman
        
    • uygun bir zaman
        
    • doğru zaman
        
    • an müsait
        
    • zamanında
        
    • sırası
        
    • zaman uygun
        
    • Tam zamanı
        
    • vakti geldi
        
    • Uygun zaman
        
    • zaman olabilir
        
    Radyoyu kontrol etmek için iyi bir zaman. Daha önce değil, ama şimdi. Open Subtitles ‫الٓان وقت مناسب للتحقق ‫من الراديو، ليس قبلًا، بل الٓان
    -Yürüme işi için iyi bir zaman Open Subtitles لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر تجارة ضوءِ قمر؟
    Bunun için uygun bir zaman yok. Karın için çok üzüldüm. Open Subtitles لن يكون هناك وقت مناسب انظر , أنا آسفة بخصوص زوجتك
    doğru zaman diye bir şey yok. Yarın bile evin kül olup yanabilir. Open Subtitles ليس هناك وقت مناسب مطلقاً المنزل يمكن أن يحترق غداً
    Selam. Tatlım, şu an müsait değiliz. Open Subtitles مرحبا ، اسمعي يا عزيزتي هذا ليس وقت مناسب
    Buraya zamanında geldiniz Albay. Eve uzun bir yolculuk düşünüyorduk. Open Subtitles جئت في وقت مناسب سيدي كنا ننتظر مسافة طويلة للعودة
    Kaçak içki işinde olmak için iyi bir zaman olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles لا اعرف.. لا اظن انه وقت مناسب لنكون في تجارة ضوء القمر
    Bence, sömestir tatilini ertelemek için iyi bir zaman. Open Subtitles أعتقد أنه وقت مناسب لإنتهاء اليوم الدراسي
    Yani, hiç daha iyi bir zaman olmayacak, ...ve eğer başkan olursan... Open Subtitles , لن يكون هناك وقت مناسب , و لو أنك أصبحت رئيساً لن يكون هناك وقت على الاطلاق
    Kurbanımızla ilgili bazı keşifler yaptım. İyi bir zaman mı? Open Subtitles وجدت بعض الإكتشافات بخصوص ضحيّتنا أهذا وقت مناسب ؟
    Birkaç hafta oldu. Toplantıları kaçırmak için iyi bir zaman değil Joe. Open Subtitles انه ليس وقت مناسب كيف تفوت عنك الاجتماعات يا جو
    İster inan ister inanma ama çıktığın adama, babasıyla yattığını söyleyebileceğin iyi bir zaman yoktur. Open Subtitles صدقي أو لا تصدقي , ليس هناك وقت مناسب لتقول للرجل الذي تواعدينه بأنكِ قد واعدتِ والده.
    Hoş değil demiyorum ama şuan uygun bir zaman değil. Open Subtitles إنه ليس بدون سحره و لكن هذا ليس وقت مناسب
    Bunu iyi karşıladı. Zam istemek için şu an uygun bir zaman mı? Open Subtitles إنه جيد فى ذلك.هل ذلك وقت مناسب للتحدث عن العلاوة؟
    NATO güvenlik konferansı için uygun bir zaman. Open Subtitles إنه وقت مناسب لحضور المؤتمر الأمني لحلف شمال الأطلسي.
    Uh, İyi, Şimdi Gerçekler İçin doğru zaman. Open Subtitles حسناً .. الأن هو وقت مناسب من اجل الحقيقة
    Lori,Şimdi bunun için doğru zaman olduğunu sanmıyorum... Open Subtitles لوري .. لا اعتقد أن هذا وقت مناسب
    Özür dilerim ama şu an müsait değiliz. Anlıyorum. Open Subtitles مهلا ً، أنا آسف هذا ليس وقت مناسب
    Zor oldu ama sen dersini zamanında aldın değil mi? Open Subtitles لقد تعلمت درسك في وقت مناسب ، اليس كذلك ؟
    - Bobby ciddiyim, hiç sırası değil. - Dokuz. Open Subtitles بوبى بجدية هذا ليس وقت مناسب تسعة
    Onun için ne zaman uygun olurmuş? Open Subtitles عندما يكون هنالك وقت مناسب ...
    Eğer tuvalete falan gitmen gerekiyorsa, bence Tam zamanı. Open Subtitles إن أردت الذهاب إلى مرحاض الأطفال الآن وقت مناسب
    Yani, profesör, telaşlanma vakti geldi mi dersiniz? Open Subtitles إذاً أيها البروفسر ، هل من رأيك أنه وقت مناسب لكي يفزع الجميع؟
    Konuşmak için Uygun zaman olduğunu söylemiş miydim? Open Subtitles هل قلت ان هذا وقت مناسب للتحدث؟
    Aman Tanrım, kendimi berbat hissediyorum. Bu hafta hariç her zaman olabilir. Open Subtitles اوه, يالهى, أشعر شعورا مريعا اى وقت مناسب أخر ماعدا هذا الاسبوع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus