Evet, kolları ve ayakları acıya tepki vermiyor. | Open Subtitles | هل قمتَ بإختبار ردود أفعاله؟ أجل، يديه وقدميه لم يستجيبا للتحفيز المؤلم |
Kendini asmak için kullandığı ipin uzunluğu üç metreymiş ayakları ise yerden yirmi beş santim yüksekteymiş. | Open Subtitles | الحبل الذي شنق نفسه به طوله ثلاثة أمتار وقدميه متدلية بمسافة ثلاثين سنتيميتر فوق الأرض |
ve ayakları çıplak. Evine gidip, içtiği suyu, yiyeceklerini ve elbette içinde bulunduğu çevreyi kirletecek el ve ayaklarındaki dışkı kalıntılarından kaptığı hastalıklar yüzünden. | TED | وهو حافي القدمين. وسوف يعود إلى البيت راكضاً وسوف يلوث طعامه وشرابه وبيئته بما قد يحمله من أمراض مختلفة عن طريق جزيئات البراز الدقيقة التي تتواجد على أصابعه وقدميه. |
Genelde kancaları ve ayaklarını kullanarak Bunları kendi başına giyebiliyor. | Open Subtitles | ويستطيع عادة أن يلبسها بنفسه بمساعدة خطافيه وقدميه |
Dresden düşmemek için el ve ayaklarını yanlara bastırmış olmalı. | Open Subtitles | كان ينبغي على "دريسدين" أن يضغط يديه وقدميه حتى يمنع نفسه من السقوط |
Onu aşağıda tutun. Arka burası. | Open Subtitles | مهلا، والحفاظ على يديه وقدميه هنا. |
- Sıkı sıkı tutun. - Hey, hey! | Open Subtitles | أمسك يديه وقدميه. |
Adamın kıçı yerde, başı ve ayakları yukarıda. | Open Subtitles | أسفله إلى تحت ورأسه وقدميه إلى أعلى |
Havlusuz, ayakları bankın üzerindeyken. | Open Subtitles | لا منشفة, وقدميه على المقعد. |
"Braddock güç durumda. ayakları onu zor taşıyor. " | Open Subtitles | (برادوك) يتألم، وقدميه تضعفان |
"Braddock güç durumda. ayakları onu zor taşıyor. " | Open Subtitles | (برادوك) يتألم، وقدميه تضعفان |
- Sıkı sıkı tutun. - Hey, hey! | Open Subtitles | أمسكوا يديه وقدميه |
- Yapmak istemiyor! - Sıkı tutun! | Open Subtitles | مهلا اعقد يديه وقدميه |