Evet. O gitti, ben kaldım. Tek başıma devam ediyorum. | Open Subtitles | أجل ، والآن وقد ذهب فأنا هنا ، أسير بمفردي |
Görevini kişisel çıkarı için kullandı. Çok ileri gitti... | Open Subtitles | وقد أساء لمنصبه بتحقيقه لأهداف شخصية وقد ذهب بعيداً |
Biri dükkanın camına tuğla fırlatmış o da yeni cam taktırmaya gitti. | Open Subtitles | أحدهم رمى طابوقة على نافذة المتجر وقد ذهب لإستبدال الزجاج |
Şimdi Rusya'da bir mağaza açtılar. Oraya gitti. | Open Subtitles | لقد افتتحوا متجراً جديداً في روسيا وقد ذهب هناك لذلك السبب |
Oraya gazete okumaya gitmiş kimse ne zaman döneceğini bilmiyor. | Open Subtitles | وقد ذهب إلى قراءة بعض الورق هناك ولا أحد يعرف متى سوف يعود |
Tüm param roketime ve Megan'ın araştırmasına gitti. | Open Subtitles | وقد ذهب كل ما عندي من الأموال في بلدي الصاروخية والبحوث ميغان. |
Pekala, artık çok geç, gitti bile. | Open Subtitles | -لن أفعل ذلك حسناً لقد تأخرت الاّن وقد ذهب |
Büyük balık gitti diğerleri onun beslenme alanını istiyor ve size söylüyorum bölgemde ne kadar çok küçük balık var bir fikrim yoktu. | Open Subtitles | وقد ذهب القرش الكبيرة ، والبعض الآخر يريد أن يتخذ له أكثر من التغذية الجوفية وأنا أقول لكم ، لم يكن لدي أي فكرة وجود وكانت العديد من الأسماك في الأحواض حتى بلدي. |
Babam öldü, Colt gitti. Nedense hepsinin arkasında yine o iblis var gibi geliyor bana. | Open Subtitles | ، أبي مات ، المسدس وقد ذهب و من الواضح |
Ve ona, senin ne kadar harika bir çocuk olduğunu söylemeye gitti. | Open Subtitles | وقد ذهب ليخبرها كم أنت فتىً رائع |
Ve ona çok güzel bir ev inşa etmeye gitti. | Open Subtitles | وقد ذهب ليبني لها منزلاً جميلاً |
Ama fark ettim ki abimin sırtından geçinmek başka bir şey ama o artık yok ve şimdi eşyaları da gitti. | Open Subtitles | استوعبتُ أنّهُ يمكنني العيش مع أخي... الآن وقد ذهب... والآن أغراضهُ ذهبت أيضاً... |
Dün gece bir kırılma anı yaşadık, ...ve 8612 gitti. | Open Subtitles | لقد وصلنا الى نقطة الانهيار الليلة الماضية، وقد ذهب 8612 . |
Clay manyağın tekiyle kafa bulmaya gitti ve üstünde 300 bin dolar var. | Open Subtitles | وقد ذهب الطين للحصول على إهدار مع مريض نفسي، وانه حصل 300،000 $ مربوطة إلى صدره. |
Owens uçtu gitti, Robinson da öyle! | Open Subtitles | وقد ذهب أوينز خارج. وكذلك فعلت روبنسون. |
Thai yemeği siparişi verdi, almaya gitti. | Open Subtitles | طلبوا أكل تايلاندي وقد ذهب لإستلامِه. |
Ve o Mr. Munich yarışmasına gitti. | Open Subtitles | وقد ذهب إلى مسابقة "مستر ميونخ" |
Frank buradaydı. Bira almaya gitti. | Open Subtitles | "{\cH38FEF7}فرانك) كان هنا، وقد ذهب) ليحضر بعض الجعة" |
Dul bir adam , Bugün Tarvisio'ya kardeşini bulmak için gitmiş. | Open Subtitles | إنه أرمل ، وقد ذهب اليوم إلى (ترافيزيو) لمُقابلة أخّيه |
O gitmiş. | Open Subtitles | وقد ذهب |
Çocuklar gitmiş. | Open Subtitles | وقد ذهب طفل. |