Bu atkı Colin Clay'in öldürüldüğü yerde bulundu. | Open Subtitles | وقد وجدت هذه الساحة في وشاح حيث قتل كولن كلاي. |
Son kez söylüyorum Paul bu, teknedeki yatağında, sperm ve vajinal sıvılar ile birlikte bulundu. | Open Subtitles | وللمرة الأخيرة، بول، وقد وجدت هذه في سريرك، على القارب الخاص بك، جنبا إلى جنب مع المني والسوائل المهبلية، |
Ayrıca Kontes Bathory'nin bizzat yazdığı cinayetleri ayrıntılarıyla anlatan günlükler bulundu. | Open Subtitles | وقد وجدت مذكرات كتبتها الكونتيسة بنفسها توثق جرائمها بكل التفاصيل |
Videoyu bulmuştu ve benimle oyun oynamak için sabırsızlanıyordu. | Open Subtitles | ولقد كانت في طريقها من جورجيا وقد وجدت الفيديو للتو |
Bazı Amerikalı bilim insanları tarafından 1984 yılında Antartika'da bulundu | Open Subtitles | وقد وجدت في القطب الجنوبي من قبل علماء أمريكان سنة 1984 |
Ve hepsi bir kaç gün sonra ölü olarak ve boyunlarında ısırık izi ile bulundu. | Open Subtitles | وقد وجدت جميعا في عداد الأموات بعد أيام مع علامات عض على أعناقهم. |
Birkaç saat sonra Bridgeport'ta terkedilmiş olarak bulundu. | Open Subtitles | وقد وجدت بعد عدة ساعات متروكة في بريدجبورت |
Kadının cesedi ertesi gün öğleden sonra bulundu. | Open Subtitles | وقد وجدت جثتها في اليوم التالي |
FBI bu kayıtlarla birlikte el yazısı bir not ekleyerek Dr. King'e bir paket gönderdi. Bu mektubun taslağı yıllar sonra FBI arşivlerinde bulundu, mektupta ise şunlar yazıyordu, ''Bir rahip olmadığını biliyorsun. | TED | أرسلت "الإف بي آي" طردا بهذه التسجيلات مع مذكرة بخط اليد إلى د. (كينج) وقد وجدت مسودة هذه المذكرة في محفوظات "الإف بي آي" بعد أعوام وكتب في الرسالة، "أنت لست قسا وأنت تعلم ذلك. |