"وقضى" - Traduction Arabe en Turc

    • geçirmiş
        
    • geçirdi
        
    • tomarlarını
        
    Asker oğlu, ve iki yılını R.O.T.C. kolejinde geçirmiş, ...yani ateşli silahlardan iyi anladığını farz etmeliyiz. Open Subtitles إنّه ابن جنديّ، وقضى عامين في هيئة تدريب جنود الاحتياط بالجامعة لذا يجدر بنا أن نفترض أنّه يجيد استخدام السلاح الناريّ
    Kalan zamanını uzayda tam bir saadet ve huzur içinde yüzerek geçirmiş. Open Subtitles وقضى ما تبقى من وقته... يبحر في الفضاء في نعيم حقيقي... وسلام.
    IRA'nın elinde üç ay geçirmiş. Open Subtitles وقضى ثلاثة أشهر بالجيش الجمهوريّ الأيرلنديّ
    Jelly Roll Morton bu yolculuğun geri kalanını kamarasına kapanıp geçirdi. Open Subtitles وقضى جيلى رويل مورتون بقية الرحلة حبيس غرفته
    Jelly Roll Morton bu yolculuğun geri kalanını kamarasında geçirdi. Open Subtitles وقضى جيلى رويل مورتون بقية الرحلة حبيس غرفته
    Sabahlara kadar Senatodan gelen kağıt tomarlarını okurdu. Open Subtitles وقضى ساعات في قراءة لفائف من المجلس
    Hayatının geri kalanını akıl hastanesinde geçirmiş. Open Subtitles وقضى بقية حياته فى مصحّة للأمراض العقلية
    Düğünlerinden bir gün sonra büyükbabam Japon donanmasına katılmış ve üç yılını bir gemide geçirmiş. Open Subtitles بعد يوم زفافهم كان جدي جنديا في البحرية اليابانية وقضى ال6 اشهر على السفينة
    Evet... Ömrünün yarısını Lokomotif-Diyarında geçirmiş. Open Subtitles أجل وقضى نصف حياته في مقطورة بخارية
    Ve azami-güvenlikli bir hapishanede vakit geçirmiş. Open Subtitles وقضى بعض الوقت فى سجن شديد الحراسه
    Geceyi hastanede geçirmiş. Open Subtitles وقضى ليلته بالمستشفى.
    Bütün öğleden sonrasını orada geçirmiş. Open Subtitles وقضى العصرَ بالكاملَ هناك
    Curry geldikten birkaç gün sonra güneye doğru 8 kilometre gidip Dorset'in hemen dışında birkaç saat geçirmiş. Open Subtitles منذ بصعة أيام عند وصول (كوري) سافر بالطريق الجنوبي على بعد 8 كم وقضى بضعة ساعات خارج البلدة.
    1934'ün sonbaharında, ciddi duygusal çöküşlerinden ilkini yaşadı ve üniversite revirinde zaman geçirdi. Open Subtitles في خريف عام 1934، تعرض لنوبة أولى تطورت إلى سلسلة من الانهيارات وقضى وقتاً في المصحة.
    Bütün geceyi kanları üstünden temizlemekle geçirdi. Open Subtitles وقضى الليل كله بالمخبأ محاولاً إبعاد الإرهاق عن دمه
    ve 20 yıl sarhoş ve kızgın olarak geçirdi, bir çocuğun büyümesi için hiçte doğru değildi. Open Subtitles وقضى نحو 20 عاماً ، يشرب من الغضب لم تكن بيئه جيده لطفل أن ينمو فيها
    Bir buçuk yılını her hangi bir suçlama yapılmadan içeride geçirdi ve 17 ayı tek başına hücre cezasıydı. Open Subtitles سُجِن لعام ونصف دون تهمة، وقضى 17 شهرًا في الحبس الإنفرادي.
    Çocuğu 3 saat bir lambanın altına koyduk. Bütün zamanı şaka yaparak geçirdi durdu. Open Subtitles جعلنا الفتى ينتظر لثلاث ساعات، وقضى كامل الوقت يعبث.
    Benim büyük büyükbabam bir kömür madencisiydi ve yaşamının 50 yılını yer altında geçirdi. TED كان جدي الأكبر منقب فحم، وقضى ٥٠ سنة من حياته تحت الأرض .
    Sabahlara kadar Senatodan gelen kağıt tomarlarını okurdu. Open Subtitles وقضى ساعات في قراءة لفائف من المجلس

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus