Şu anda mahkûmların köpekleri, kedileri, papağanları kanaryaları, hatta maymunları var. | Open Subtitles | فالسجناء هنا الأن يمتلكون كلاب وقطط وببغاوات وطيور وحتى قرود |
Gasp, rüşvet, hurdalık kedileri. | Open Subtitles | ابتزاز .. رشوة .. وقطط ساحات خردة. |
M-18'i kullanıp Cehennem kedileri'ne saldırsana? | Open Subtitles | لما لا تستخدم م18 وقطط الجحيم؟ |
Korkunç ölüm, cehennem gazabı kediyle köpeğin birlikte yaşaması- | Open Subtitles | ميتات بشعة نار وكبريت. كلاب وقطط يعيشون معاً... |
İki yaşlı cadı bir sürü kediyle birlikte. | Open Subtitles | أمرأتان عجوزان وقطط كثيرة |
Ve çöpte, 10 taneye yakın, kutulanmış şekilde kedi ve köpek buldu. | Open Subtitles | و عثرت على 10 كلاب وقطط محشورة بصندوق في القمامة. |
Mücevherli kuğuları, kedileri ve kuşkonmaz çantaları olan kadınların bulunduğu odaya girdiğimizde Büyük'ün beni sevmemesinin haricinde, beni hiç tanımadığını korkarak fark ettim. | Open Subtitles | بينما مشينا خلال الغرفه المليئه بالنساء الحاملات لحقائبهم المزينه بمجوهرات على شكل بجع وقطط ونبات الهليون ادركت رعباً وهو ان "بيغ" لم يكن لا يحبني فقط |
Genelde kedi ve köpeklerin. | Open Subtitles | كلاب وقطط. غالبا |