Altı ay önce bu Kurul'un önünde durup IMF'in feshedilmesini talep etmiştiniz. | Open Subtitles | منذ 6 أشهر، وكنت وقفت أمام هذه الفريق وطالب أن صندوق النقد الدولي أن يذوب. |
Altı ay önce bu Kurul'un önünde durup IMF'in feshedilmesini talep etmiştiniz. | Open Subtitles | قبل 6 أشهر، إنّك وقفت أمام لجنة التحقيق وطالبت بحل قوة "المهمة المستحيلة". |
Şimdi düşündüm de, bir kasa iPod'un önünde durup Zune almıştım. | Open Subtitles | أتعلمين، الآن و أنا أفكر بالأمر وقفت أمام صندوق (آيبود) و مع هذا اقتنيت (زون) |
Bayan Jane şu aynanın karşısına geçip yüzüne krem sürmüştü. | Open Subtitles | وقفت أمام تلك المرآة تماما، وضع القشطة الباردة على وجهها. |
Az önce kilisede Afro-Amerikan insanların karşısına geçip bana inanmalarını istedim. | Open Subtitles | وقفت أمام زمرة من الأمريكيين الأفارقة في كنيسة .طالبًا منهم أن يصدقوني |
Az önce kilisede Afro-Amerikan insanların karşısına geçip bana inanmalarını istedim. | Open Subtitles | وقفت أمام زمرة من الأمريكيين الأفارقة في كنيسة .طالبًا منهم أن يصدقوني |
Küçük bir çocuğu kurtarmak için otobüsün önüne mi atladın? | Open Subtitles | وقفت أمام حافلة لإنقاذ طفل صغير؟ |
Küçük bir çocuğu kurtarmak için, otobüsün önüne mi atladın? | Open Subtitles | وقفت أمام حافلة لإنقاذ طفل صغير؟ |
Beni dinle, aynanın karşısına geçip,... Kendime "Bu deli birinin suratı mı?" diye sordum. Belki öyle. | Open Subtitles | أنظرا ، قدّ وقفت أمام المرآه، و سألتُ نفسي " هل هذا وجه معتوه؟" |