Karşı çatıdaki nişancı her şeyi dürbününden görmüş. | Open Subtitles | وقناص الإف بي آي على السقف المقابل شاهد كل شيء عبر منظاره |
Benim FBI ajanı ve birinci Körfez Savaşında nişancı olarak deneyimlerim var. | Open Subtitles | يعتقدون أنّ خبرتي كعميل فيدرالي وقناص في حرب الخليج العربي الأولى.. |
Bir de tepede keskin nişancı var. | Open Subtitles | وفريق اخر يراقب المنزل وقناص في ذلك التل |
Demek Kimyacı ve keskin nişancı'yı ortadan kaldırdınız? - Biliyor muydun? | Open Subtitles | حسنا، حسنا، حسنا، كنت أخذت الكيميائي وقناص |
İki tane gibi. Gözcü ve keskin nişancı. | Open Subtitles | كمراقبين، بالمقدمة ومتابع مراقب وقناص |
4'ü yerde, bir keskin nişancı da komşu binanın çatısında. | Open Subtitles | أربعة على الأرض وقناص على السطح |
Robert Harper. Eski ordu muhafızı ve keskin nişancı. | Open Subtitles | (روبرت هاربر)، جندي سابق بالجيش، وقناص حاصل على عدة أوسمة. |