"وقوفي" - Traduction Arabe en Turc

    • park
        
    • dururken
        
    • Durduğum
        
    • dikilip
        
    • olmam
        
    • durduğumu
        
    O motosikleti de park yerimden çek yoksa ben çektirtirim. Open Subtitles وإبقِ تلك الدراجة النارية خارج مكان وقوفي أو سأحجزها.
    Ayrıca yeni park kartımı onaylatmalıyım. Open Subtitles لدي موعد عند طبيب الأسنان. أيضا عليّ أن أتحقق من صحة بطاقة وقوفي الجديدة.
    Hala hatırlarım, kürsünün arkasında dururken, böceksi tıklamayı hala duyuyordum. TED وأتذكر وقوفي هناك خلف المنصة وأنا أسمع ذلك النقر على ذلك الجهاز
    Ben burada malın biri gibi dururken harfler için beni soymanıza izin veririm zaten. Open Subtitles انا سوف ادعك ان تبتزيني لحرفيني أ و ب وقطعتي من الشىء خلال وقوفي هنا مثل المخدر
    Durduğum yerden, o koca balığın gözlerini görebiliyordum. Open Subtitles إستطعت من زاوية وقوفي أن أرى عين السمكة العظيمة
    Tek yaptığım şey dikilip vücudumu atışın geldiği noktaya doğru eğmekti. Open Subtitles ما كنت أفعله هو وقوفي هنالك ثمّ أنحني بجسدي نحو الرّمية
    Neden özellikle burada durduğumu soruyorsanız eğer, sebebi şu ampulü bronzlaştırıcı ampulle değiştirmiş olmam. Open Subtitles بالنسبة إلى سؤالك عن سبب وقوفي هنا تحديداً لأنني استبدلت هذا المصباح الكهربائي بمصباح خاص للتسمير
    Ben de engelli yerine park etmediğim için gururlanırdım! Open Subtitles عجباً! وها أنا كنت أشعر أنني عظيم ورائع، لعدم وقوفي في المنطقه المطلوبه.
    O park yeri benimdi. Open Subtitles ذلك كَانَ مكانَ وقوفي.
    park yerimi çaldı. Open Subtitles سَرقتْ مكان وقوفي.
    Bu şekilde, park yerime, yolun karşısındaki ölü, keseli sıçana ve Doug'un sandviçine el koydum. Open Subtitles بنفس الأسلوب, أدّعيت مكان وقوفي حيوان الأبوسوم الميت عبر الشارع وشطيرة (دوغ)
    Sadece park cezası, bilirsin park ettiğim yer yüzünden. Open Subtitles مخالفة وقوف، جراء طريقة وقوفي
    Burada dururken milyonlarca dolar harcıyormuşum gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر بأني أهدر ثروة بمجرد وقوفي هنا
    Ve o gün orada dururken benim ahengimi bozanları düşündüğümü hatırlıyorum. Open Subtitles وأتذكر وقوفي في ذلك اليوم... مفكراً فيما يُقلقني...
    Ben orada dururken, sanki... Open Subtitles ...من مكان وقوفي ، بدت كأنها
    Durduğum yerden, o koca balığın gözlerinin içine bakıyordum. Open Subtitles إستطعت من زاوية وقوفي أن أرى عين السمكة العظيمة.
    Elimde güçlü bir kanıt yok, ama Durduğum yerden öyleymiş gibi gözüküyor, ahbap ve kalbin çok fena kırılacak, adamım. Open Subtitles لأنني ليس تحت يديّ دليل قوي،لكن هذا فقط إحساس نابع من مكان وقوفي هنا، سيقوم بفطر قلبك يا صديقي
    Ateşli, edepsiz ve kafamın üzerinde Durduğum seksten söz ediyorum. Open Subtitles إنه جنس مثير وفاحش أثناء وقوفي على رأسي.
    Düşündü ki, eğer bana cinsel istismarda bulunan adamın mezarının önünde dikilip ona neler hissetiğimi söylersem bunun yardımı olur. Open Subtitles لقد ظنت أن وقوفي على قبر الجل الذي اعتدى علي واخباره كيف شعرت سيساعد.
    Bu yüzden ben de şafaktan önce Ditmars Bulvarı'nın ortasında dikilip mavi bir 1968 model Ford Mustang arıyorum. Open Subtitles مما أدى إلى وقوفي في وسط شارع (ديتمارس) قبل طلوع الفجر (أبحث عن سيارة (فورد موستانج زرقاء طراز 1968
    Kalkarken birine çarpmamak için daha dikkatli olmam gerekirdi. Open Subtitles يجب عليّ ان اكون اكثر حرصاً بشأن ضرب الاخرين عند وقوفي
    Başında elimde bıçakla durduğumu hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر وقوفي بجنبها حاملا السكين

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus