Kaygan ve soğuk, Sanki boğuluyormuşum gibi her şey gözümden kayıp gitti, | Open Subtitles | كان الأمر مرعبا بارد و موحل كل شيئ اختفى وكأني كنت أغرق |
Gezimiz berbat geçti. Sanki benim için duyduğu şüpheleri açığa çıkarmıştım. | Open Subtitles | رحلتنا كانت فاشلة، وكأني فتحت الباب لكل شك كانت تحمله بشأني |
Ben, ona, kızına aşık değilmişim gibi davranıyorum o da, Sanki annen için, benimle düello yapmak istiyormuş gibi. | Open Subtitles | لقد حاولت أن أتصرف وكأني لست واقعٌ في حب أبنته وهو يتصرف كما لو أراد أن يبارزني على أمك |
Gerçek bir melek gibiyim ama bu hiç işimi görmüyor. | Open Subtitles | , أعيش وكأني قديس ولا أحظى بشئ من كل ذلك |
Şimdi onlar benim içimdeler ve onları tanıyor gibiyim ve... | Open Subtitles | إنه فقط، هم الآن في أحشائي أنه فقط وكأني أعرفهم و |
Neden bu kadar zorladığımı bilmiyorum. Sanki hıyarcıklı veba taşıyorum. | Open Subtitles | لا أدري لم أحاول جاهدة وكأني أعاني من طاعون معدي |
Sanki seks hayatını el âleme anlatacak kadar önemsiyorum da. | Open Subtitles | وكأني أهتم كفاية بشأن حياتك الجنسية الغبية لأخبر اي أحد |
Sanki yirmi yıldır onu internet üzerinden takip etmiyormuşum gibi. | Open Subtitles | وكأني لم أكن أراقبها على الإنترنت طوال الـ20 سنة الماضية |
Ve beni Sanki... bitişik eve gidip bir tur atıp gelmiş gibi karşılıyorsun. | Open Subtitles | وتتكلم وكأني ذهبتُ تجولتُ في الحي وللتو عدتُ أترى؟ |
Kuzenimle dans etseydim, Sanki başka kavalye bulamamışım gibi olurdu. | Open Subtitles | وللرقص مع إبن عمي سيبدو الأمر وكأني لم أجد أي شريك |
Sanki yarı uyanıktım. | Open Subtitles | كان مثل، وكأني كنت مستيقظا بالفعل كَ الموت بهدوء |
Sana her dokunmaya çalışmamda bana Sanki boka batmışım gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | كل مرة أحاول أن ألمسكِ، تتصرفين وكأني مقزز |
Hayatımda daha önce kimseyi sevmemiştim, Sanki bir şeyler açılmış gibi, yeni bir ben. | Open Subtitles | و, كما تعرف, لم أحب شيئاً من قبل طوال حياتي. يبدو الأمر وكأني أصبحت شخصاً جديداً. |
Yani, Sanki seninle aynı evde yaşamıyormuşum gibi davranıyorsun. | Open Subtitles | أَعْني، تتصرفين وكأني لا أعيش معكم بنفس البيت |
Ona gitmek istedim. Ama Sanki iskemleye bağlanmış gibiydim. | Open Subtitles | أردت أن أذهب إليه، ولكن شعرت وكأني كنت مرتبطة كرسي. |
Tek bildiğim seninle ne zaman vakit geçirsem, Sanki çiğneniyormuş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | كل ما أعرفه حين أقضي وقتي معك، أشعر وكأني محطم. |
CEO'ya yardımcı olamadım diye ölecek gibiyim! | Open Subtitles | اشعر وكأني سأموت لأنني لم اتمكن من مساعدته |
Sanki, hayatımın geri kalanını bu pislikte harcamak istiyor gibiyim. | Open Subtitles | وكأني أريد أن أعيش في فوضى الآن بقية حياتي |
Sanki bütün hayatım boyunca seninle olmayı beklemiş gibiyim. | Open Subtitles | أشعر وكأني طوال حياتي انتظر مقابلتك فحسب |
Özür dilerim, fakat konuşmaya başladığımızda, erkek arkadaşım yokmuş gibiydi. | Open Subtitles | لكن عندما بدأنا نتحدث, كانت وكأني نسيت ان لدي حبيب |
Zamanla kendimi kaybetmeye başladım, sürükleniyor gibiydim. | TED | وبدأت ببطء أفقد نفسي، وكأني بدأتُ أتلاشى بعيدًا. |
Bu işi aldıktan hemen sonra, kendimi bir sinir bozukluğunun eşiğinde hissettim. | Open Subtitles | فور أن قبلت هذه المهمة شعرت وكأني كنت على وشك الانهيار النفسي |
kendimi sosisli partisindeki mısır ezmesi gibi hissediyorum. Ve bu gururumu kırıyor. Duydun mu beni? | Open Subtitles | أنا بدأت أشعر وكأني نقانق في حديقة خلال الصيف ولقد بدأت أفقد أعصابي |