"وكادت" - Traduction Arabe en Turc

    • ve neredeyse
        
    • az kalsın
        
    • nerdeyse
        
    Şimdiye kadar zamanda yolculuk yaptım uçan uzaylılarla dövüştüm ve neredeyse biri kafamı kesecekti. Open Subtitles لحدّ الآن هذا اليوم، سافرت عبر الزّمن، قاتلت فضائياً طائراً، وكادت رأسي تقطع.
    Bak, Dan, Jenny'nin yıl dönümüne gelmesini istediğimizi biliyorum ama, geçen hafta geldiğinde tekrar kavga etti ve neredeyse tüm bildiklerini unuttu. Open Subtitles انظر, دان, اعلم اننا نريد لجيني ان تاتي بالذكرى السنويه, ولكن حاربت الاسبوع المااضي وكادت ان تخسر
    Bu ne demek ve köşeye yönelmiştim sonra başka bir araba trafik işaretini ezdi ve neredeyse bana çarpıyordu. Open Subtitles ماهذا بحق الجحيم إسكتي كنت مقابل الزاوية ومن ثم اممم سيارة تحركت وتوقفت بسرعة وكادت تضرب سيارتي
    Ama Sonya kasabaya gelirken arabaya takla attırmış ve az kalsın ikisi de canlarından oluyormuş. Open Subtitles ولكن بطريقهم لخارج البلدة إنقلبت عليهم.. وكادت أن تقتل كليهما
    nerdeyse yanlış davaya kaydediyordum. Open Subtitles وكادت أن توضع في ملف مع القضية الخطأ
    Oğluma, onu mudürün odasına yollayan ve neredeyse fen laboratuvarında ölümcül bir patlamaya sebep olabilecek bir tavsiye verdin. Open Subtitles لقد أعطيط ابني نصيحة أدخلته إلى غرفة المدير وكادت تسبب انفجاراً قاتلاً
    Kedi Kadın her şeyi istiyordu, ve neredeyse bunu başarmıştı. Open Subtitles المرأة القطة أرادت كل شيء، وكادت أنْ تحصل عليه.
    Başta iyi gider, ama sonunda, kan iştahıyla çılgına döner ve neredeyse tüm dünyayı yok eder. Open Subtitles كانت تقصد خيراً ، لكن في نهاية المطاف جُن جُنونها مع سفك الدماء وكادت تُدمر العالم
    - O, büyükannemi merdivenlerden aşağı itti ve neredeyse onu öldürüyoru. Open Subtitles -أستميحك عذراً -دفعت جدتي عبر السلالم وكادت تقتلها
    İçgüdülerin berbattı ve neredeyse canımıza mâl oluyordu. Open Subtitles -{\fnArabic Typesetting}.وكادت تكلّفنا خسارة أجرٍ باهظ
    Karım hastanede yatarken ve neredeyse ölmek üzereyken ben Tennessee'de Maymun davasının peşindeydim. Open Subtitles عندما كانت مريضة بالمستشفى وكادت تموت كنت عالقاً في (تينيسي) أغطي محاكمة (مونكي ترايل) اللعينة
    Malzeme listesinde yağmur çizmelerini gördü ve neredeyse kriz geçiriyordu. Open Subtitles رأت حذاء ّ(ولنغتون) عاليا على لائحة الأغراض وكادت تصاب بسكتة قلبية
    ve neredeyse bir felaketle sonuçlanacaktı. Eğer SG-1 geçidin kapatılmasına.. Open Subtitles وكادت أن تفضي بكارثة، وكان (هذا بفضل جهود (إس جي 1
    Tecavüze uğramış ve neredeyse çölde öldürülüyormuş. Open Subtitles وكادت تقتل بالصحراء
    Evet, Rahibe Veronica düştü ve neredeyse kendini öldürüyordu. Open Subtitles أجل، الأخت (فيرونيكا) سقطت وكادت تقتل نفسها
    Sizinle görüştükten sonra Lynn saldırıya uğradı ve neredeyse boğuluyordu. Open Subtitles بعد أن قابلتكِ هوجمت (لين) وكادت أن تغرق
    Yine de kilitli yaşayan ve neredeyse bugün öldürülen Jada oldu. Open Subtitles ومع ذلك (جادة) هي التي حُبست وكادت تُقتل اليوم.
    Hareketleri dengesizleşti. Kediyi öldürdü. az kalsın beni de öldürüyordu. Open Subtitles لقد أصبحت غير مستقرة لقد قتلت القطة وكادت تقتلنى
    Doğruca damardan sıcak insan kanı içmek zorunda olduğunu söyledin. Seni mutlu etmek için az kalsın ölüyordu. Bak. Open Subtitles إذ قلت ألّا بدّ من تناولها، الدماء من الوريد مباشرةً، وكادت تموت لإسعادكَ
    Ailemizi savaş aldı. az kalsın beni de alıyordu ama, neyse ki hızlı koşarım. Open Subtitles الحرب قضت على عائلتى ، وكادت أن تقضى عليّ ولكننى كنت عداء سريع!
    Kaçmaya çalışmak bir hataydı ve bu hata nerdeyse babanızın hayatına mal oluyordu. Open Subtitles محاولة الهرب كانت خطأ وكادت تودي ...بحياة أبيكم، لذا
    Ayrıca nerdeyse parmağıma mal oluyordu. Open Subtitles وكادت تقلع أصبعي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus