Herkes çok telaşlandı. | Open Subtitles | . لقد اختفيت وكان الجميع قلقين |
Herkes çok anlayışlı.. | Open Subtitles | وكان الجميع مُتفهماً |
Herkes çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | وكان الجميع مستمتعا |
Çok heyecan vericiydi ve herkes bu işi yapmak istiyordu. | Open Subtitles | لقد كان شيئاً مُثيراً لفعله.. وكان الجميع يُريدون أن يفعلوه. |
The New York Times onu her yerde takip ediyordu. ve herkes Langley'in tarafını tutuyordu. | TED | كانت النيويورك تايمز تلاحقه أينما حل، وكان الجميع يستفسر عن لانجلي. |
Sanki babaannelerini bagajıma tıkmışım gibi herkes bana bakıyordu. | Open Subtitles | .. وكان الجميع يحدقون بي وكأنني أحتفظ بجثّة .. جدّتهم في صندوق سيّارتي |
ama herkes golf toplarını çalılıklarda ya da çukurlarda arardı. | TED | وكان الجميع يذهب بحثا عنها بين الشجيرات وبين ساحات الرمال |
Döndüğümüzde, biz... Herkes çok heyecanlıydı belli. | Open Subtitles | ثم عدنا، وكان الجميع مستمتعا |
Dwayne bizi kapatmayı düşünüyordu ve herkes gözümün içine bakıyordu. | Open Subtitles | وكان دواين يفكر في اغلاق الشركة وكان الجميع ينظر الي لاصلح الامر |
Maaşlar kesattı, herkes işini birden kaybetmeye başladı Wall Street'in trilyonları vardı ve herkes onlarla dalga geçiyordu. | Open Subtitles | كانت الرواتب راكدة, والوظائف تختفي, وال ستريت حصل على تريليونات الدولارات, وكان الجميع يضحك عليهم. |
Müşterileri ona güvenir ve herkes onu severdi. | Open Subtitles | لقد كان عملاؤه يثقون به وكان الجميع يرغب بالتعامل معه. |
Ona iki erkek çocuk verdim, bir mirasçı bir de başkası, ve herkes mutluydu. | Open Subtitles | أعطيته اثنين من ابنائه، وريث وقطع الغيار، وكان الجميع سعداء. |
Sokakta yürürken, herkes bana bakıyordu. | Open Subtitles | ومشيت في الشوارع وكان الجميع ينظرون الى |
Caddede yürürken herkes bana bakıyordu. | Open Subtitles | ومشيت في الشوارع وكان الجميع ينظرون الى |
Onları bankalarda kredi oranları manipüle edildiğinde ve orada olan herkesin neler olduğunu bildiğinde ama herkes titizlikle görmezden geldiğinde görebilirsiniz. | TED | تستطيع رؤيتهم في البنوك عندما تم التلاعب بأسعار الفائدة وكان الجميع من حولهم يعلم ما كان يحصل، لكن واظب الجميع على تجاهله. |
Yardım çağırdım ama herkes meşguldü. | Open Subtitles | طلبت المساعدة وكان الجميع مشغول |