"وكان دائما" - Traduction Arabe en Turc

    • Hep
        
    • her zaman
        
    Hep emekli olacağım diyordu ama sonra çok geç kaldı. Open Subtitles وكان دائما على التقاعد، ولكن بعد ذلك كان متأخرا جدا.
    Annene güzel şeyler alabilmek, babana Hep çok anlam ifade ederdi. Open Subtitles وكان دائما ما يعني له الكثير أن يشتري لوالدتك ارقى الأشياء
    Cavendish Sokağı'nda yaşadığımızda Hep böyleydi. Open Subtitles وكان دائما مثل هذه عندما كنا نعيش في كافنديش شارع.
    Benim politikam her zaman gazetecilerimin arkasında %1000 durmak olmuştur. Open Subtitles وكان دائما سياستي لدعم بلادي للصحفيين 1،000٪.
    Dokuzuncu sınıftayken aynı zamanda yemek yerdik, ve her zaman nadir olan, tuhaf şeyleri kaydederdi. Open Subtitles لقد كنّا على نفس مائدة الغداء عندما أنا كنت في المرحلة التاسعة، وكان دائما يحتفظ بأشياء غريبة و متفرقة.
    ve yandaşlarını her zaman uyardı. Open Subtitles وكان دائما ما يحذر أتباعه من أن يفعلوا به ما فعله المسيحيون بالمسيح
    Dr Jackson'ı burada tutan sebepler Hep duygularıyla bezeli, Hep öyleydi. Open Subtitles الدكتور جاكسون لديه دوافع للبقاء هنا مصبوغة بنوع من العواطف وكان دائما كذلك
    Fotoğrafının çekilmesinden nefret ederdi. Ne zaman fotoğrafı çekilirse, Hep şu korkunç yüz ifadesini yapardı. Open Subtitles كان يكره التقاط صوره وكان دائما ما ينزعج عندما اريد التقاط صورته
    Kendimi bildim bileli, Tanrı'ya güvendim ve o Hep beni duyardı! Open Subtitles كنت أدعو الرب لفترة طويلة وكان دائما يستمع إليّ
    Neden Hep o kadar erken gittiğini merak ederdim. Open Subtitles وكان دائما يعرف متى يتجهز لكي يغادر
    # Hep senin için de bir şeyler hissetmişti # Open Subtitles وكان دائما شيء بالنسبة لك في كذلك ♪
    Ve bu bankta oturmuş Hep aynı banktaydı, Open Subtitles وكان يجلس على هذا المقعد... وكان دائما نفس المقعد...
    Ve beni Hep dinlerdi, anlıyor musun? Open Subtitles وكان دائما يستمع لي كما تعلم
    Gerçekten iyi çalışırdım ve ben hedefi vurduğumda, her zaman çok mutlu olurdu. Open Subtitles لقد تدربت بجد وكان دائما سعيدا عندما اصيب الهدف
    Ve 2002'deki diz ameliyatı geçirene kadar dünyada her zaman ilk 10'un içerisindeydi. Open Subtitles وكان دائما في المراكز العشرة الأولى بجولات العالم حتى تعرضه للإصابة بالركبة أبعدته سنة 2002
    30larda bir uçağın iki kanadı ve yuvarlak bir motoru vardı ve her zaman Cary Grant'e benzeyen bir adam tarafından uçurulurdu. TED في الثلاثينات كان للطائرة جناحان ومحرك دائري. وكان دائما يتم قيادتها بواسطة رجل ذو مظهر يشبه الممثل الامريكي كاري جرانت
    O her zaman iyi, yasaları gözeten bir yurttaş olmuş... Open Subtitles وكان دائما جيدة، ويحترمون القانون citizen--
    Bu her zaman... - ...aleyhinde oldu, şu anda da öyle. Open Subtitles وكان دائما ضدك، وسيكون ضدك الآن.
    her zaman son seferinde boş oluyordu. Open Subtitles وكان دائما فارغة على الماضي البعيد.
    Burası her zaman benim şehrim oldu, Roy. Open Subtitles وكان دائما بلدي المدينة، وروي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus