"وكان عليّ" - Traduction Arabe en Turc

    • zorunda kaldım
        
    • gerekti
        
    Tanrı'dan bir dileğim oldu ve bir bağış yapmak zorunda kaldım. Open Subtitles طلبت من الرب شيئاً وكان عليّ أن أقدم شيئاً
    Yaklaşık 1 ay. Buradaki tüm sistemlerin arayüzlerini yeniden öğrenmek zorunda kaldım. Her şey değişti. Open Subtitles تقريباً شهر، وكان عليّ تعلم ربط كل نظام رئيسي هنا، فقد تغير كل شيء
    Herkesi bölgelere göre ayırdım. Tabii bu arada anneme bir yalan daha söylemek zorunda kaldım. Open Subtitles قمتُ بفرز الناس على حسب المناطق وكان عليّ أن أخبرُ أمي بكذبةٍ أخرى
    Bir süre sonra gizli bir adrese yerleştim ve ailemi korumak için eksta önlemler almam gerekti. TED بعد مدة من الزمن أخفيت مكان سكني وكان عليّ اتخاذ تدابير إضافية لحماية عائلتي.
    Diğer bilim insanına şunu demem gerekti: "Veriler çok dağınık. TED وكان عليّ إبلاغ ذلك لعالِم آخر: "إن البيانات فوضوية للغاية،
    Uzun lafin kisasi, beni hamile birakti ve benim bir karar vermem gerekti. Open Subtitles إختصار للقصة الطويلة، هو جعلني حامل وكان عليّ اتخاذ القرار
    İşler boka sardı ve gitmek zorunda kaldım. Open Subtitles أصبحت الأمور في غاية السوء، وكان عليّ أن أغادر.
    Sonra kafaya takmaya başlayınca vazgeçmek zorunda kaldım. Open Subtitles بعدها أصبحت ستحوذ على إهتمامي بشكل أقل، وكان عليّ تركها.
    Hayatım boyunca inkâr ettiğim görmezden geldiğim bu sınırlar gerçekti... ve onlarla baş etmek zorunda kaldım, Bunun için hayalgücüm, yaratıcılığım ve tüm yeteneklerimi kullanmam gerekti. TED تلك الحدود التي قضيتُ كل حياتي وأنا أنكرها رفض الماضي والتجاهل كانت حقيقة، وكان عليّ التعامل معها، وتطلب ذلك الخيال والإبداع ومجموعة مهاراتي كاملة.
    Bunun gibi bir geçmişi olan insanların asla değişmeyeceğini düşünürdüm bu yüzden bize binlerce e-posta ve ayrıca selfie gönderen birçok katılımcının yaptığı gibi ben de varsayımlarımı tekrardan düşünmek zorunda kaldım. TED كُنتُ أعتقد أن الأشخاص الذين لديهم ماضٍ مثل ذلك لن يتغيروا أبدًا، وكان عليّ أن أُعيد النظر بشأن آرائي، كالعديد من المُشاركين الذين أرسلوا لنا آلاف الرسائل، والصور أيضًا.
    İtibarımı yitirdiğim için beyliği_BAR_ terk etmek zorunda kaldım. Open Subtitles تراجعت سمعتي وكان عليّ مغادرة اﻹقطاع
    Charizard beni yakmaya çalışıyordu, ve ben kaçmak zorunda kaldım. Open Subtitles كان يحاول ( شارازارد ) حرقي وكان عليّ ان أهرب
    Aslında destek gruplarından ayrılmak zorunda kaldım çünkü oradaki herkes bahçeye kimyasal dökerken ALS'ye yakalandıklarını söylüyordu ve ben de "Hiç sanmıyorum." dedim ama olumsuzluktan uzaklaşmalıydım. TED كان في الحقيقة يجب عليّ طلب الدعم لان جميع من كان هناك قال ذلك انهم يرشون اعشابهم بالمواد الكيميائية لذلك أصيبوا بمرض الـ ALS وكنت لا اعتقد ان ذلك صحيحا وكان عليّ الابتعاد عن السلبية
    Sonra ben, onu tutmak zorunda kaldım. Open Subtitles ‫وكان عليّ أن أحملها
    Çok ama çok iğrençti. Yeniden boyatmam gerekti. Open Subtitles كانت شديدة الاتساخ مقرفة, وكان عليّ أن أعيد طلائها.
    Bizim mahallede park etme yasağı vardı o gün. Arabayı çıkarıp başka yere koymam gerekti. - Gören oldu mu? Open Subtitles حيّي لديه موقف سيّارات مُتبادل، وكان عليّ تحريك سيّارتي، وإيجاد موقف مُختلف.
    Birileri okula geldi. Koşup annemle babamı getirmem gerekti. Open Subtitles اتى الناس إلى المدرسة .وكان عليّ الإسراع لإحضار والدي ووالدتى
    Seçildim ancak bir süre sonra fark ettim ki bu durumdan herkes hoşnut değildi ve nitekim bir an önce gelen kutumdaki nefret mesajlarına alışmam gerekti. TED انتخبني الشعب، ولكن سرعان ما اكتشفت أن الجميع ليسوا سعداء بهذا الشأن وكان عليّ الاعتياد بسرعة على وجود رسائل كراهية في بريدي الإلكتروني.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus