"وكان كل شيء" - Traduction Arabe en Turc

    • ve her şey
        
    Sonra başka bir tane buldu ve her şey düzeldi. Open Subtitles ومن ثم حصل على واحده أخرى وكان كل شيء على ما يرام؟
    Düşlerimi birebir yaşatıyordu ve her şey tıpkı hayal ettiğim gibi gerçekleşiyordu. Open Subtitles وشعر بنفس الطريقة التي شعرت بها في احلامي وكان كل شيء يحدث كما يفترض به أن يكون
    Bir dakika iş yemeğine gidiyor ve her şey yolunda gidiyor, ve sonra ise böyle oluyor. Open Subtitles في دقيقة ما كانت تتوجه لحضور عشاء مع عميلة ، وكان كل شيء بخير وفي الدقيقة التالية أصبحت بتلك الحالة
    Bayan Whitmore'ın kayıtlarını yeniden inceledim ve her şey gayet normal. Open Subtitles راجعت السجلات الطبية سيدة يتمور مرة أخرى، وكان كل شيء طبيعي ،
    Onları gece besledim ve her şey yolundaydı. Open Subtitles أطعمتهم البارحة وكان كل شيء بخير
    Galaksiler arası uzaydan gelmesi gerekiyordu, Dünya'nın atmosferinden, su buharının absorbe edebileceği noktadan ve her şey kusursuz gitti, Belli bir ışık dalga boyunda Dünya boyutunda, bir milimetre dalga boyu, 55 milyon ışık yılı uzaklıktaki kara delik çözünürlüğü için tam doğruydu. TED كان عليه أن ينبعث عبر الفضاء بين المجرات، عبر الغلاف الجوي للأرض، حيث يمكن لبخار الماء امتصاصه، وكان كل شيء يعمل بشكل جيد، كان حجم الأرض في ذلك الطول الموجي للضوء، الذي يبلغ ميليمترًا واحدًا، مناسبًا تمامًا لرؤية ذلك الثقب الأسود الذي يبعد ب55 مليون سنة ضوئية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus