Ama çöplüğün bir yere yapılması gerekliydi ve vatandaş olarak sorumlulukları vardı. | TED | ولكن يجب التخلص منها في مكانٍ ما وكان لديهم شعور بالمسؤولية كمواطنين. |
Castili atalarımız aynı sorunla karşılaşmışlar ve çok akıllıca bir çözüm bulmuşlar. | Open Subtitles | أسلافنا الكاستنين عانوا من نفس تلك المشكلة .. وكان لديهم حلاً مذهلاً |
Bu, 1989'un sonbaharı, ve değişim için ayaklanarak eylem yapan insanların ceplerinde birer mobil telefon olduğunu hayal edin. | TED | فهذا فصل الخريف سنة 1989، وتخيلوا جميع هؤلاء الناس واقفين ليتظاهروا من أجل التغيير وكان لديهم هواتف نقالة في جيوبهم. |
Ayrıca, bugünkü politik örgütlenmeden çok daha farklı örgütlenme modelleri vardı. | TED | وكان لديهم نماذج سياسية تختلف عن ما نجده اليوم. |
Şirketin Dünya Ticaret Merkezi'nin Yedinci Binası'nda ofisi varmış. | Open Subtitles | وكان لديهم أيضا مكاتب في مركز التجارة العالمي فى المبنى السابع. |
İşçiler çok nadiren yaptıkları ürünler hakkında konuşurlardı. ve çoğu zaman ne yaptıklarını tarif etmekte güçlük çekerlerdi. | TED | العمال نادرا ما تحدثوا عن المنتجات التي صنعوها، وكان لديهم في كثير من الأحيان صعوبة كبيرة في شرح ما فعلوه بالضبط. |
Ofis, bir okulla çalışıyordu ve okulun eski Viktoryen tarzda bir binası vardı. | TED | كان المكتب يعمل مع إحدى المدارس، وكان لديهم مبنى مدرسة فيكتوري قديم. |
diyor. ve bir fikri sınıfa sunmadan önce yaklaşık üç dakikaları var. | TED | وكان لديهم ما يقرب من الثلاث دقائق حتى ينقلوا الفكرة إلى باقي الفصل. |
Yolculuk farklı zamanlarda, farklı yerlerden başlamıştı ve seyahat için farklı planları vardı. | TED | فقد غادرت الرحلات في أوقات مختلفة ومن مواقع مختلفة، وكان لديهم خطط مختلفة جدًا للرحلة. |
ve onların içinde Almanların gaz kullanmayacakları konusunda emin olmak için tankların içine kanarya asarlardı. | TED | وكان لديهم كناري معلق داخل الشيء للتأكد من أن الألمان لم يكونوا ينوون استخدام الغاز. |
Bana kalirsa cep telefonu fabrikalari ortaya cikiyor, tam anlamiyla, haftalik olarak, ve cep telefonlarinda patlama gibi buyume yaniyor. | TED | وأعتقد أن شركات الهاتف النقال التي تظهر ، حرفيا ، على أساس أسبوعي ، وكان لديهم نمو هائل في الهواتف المحمولة. |
Ama gazetede okudum, biliyorsunuz, itiraf etti ve onun için... Bayan Wade, iyi geceler. | Open Subtitles | لقد قرأت الجريدة، أنت تعرف لقد إعترف، وكان لديهم رسالة منه |
Bir gece eğlence düzenlediler, ve odanın karşı ucundan geldi. | Open Subtitles | وكان لديهم ليلة ترفيهية واحدة وقد مشى داخل الغرفة |
Ama küreğim yoktu ve nalbura gittim. 6 farklı çeşitleri vardı. - Ben de sonra yaparım dedim. | Open Subtitles | لكن لم يكن لدي رفش لذلك ذهبت لمتجر المعدات وكان لديهم 6 أنواع فأجلت ذلك |
beni ekim festivaline götüren... ve çok büyük bir yürüyüş töreniyle karşılaştım... ve şişme botlara binmemi istedi,anladınmı ? | Open Subtitles | لقد اصطحبتنى لذلك المهرجان وكان لديهم استعراض كبير وكانت تريد ركوب احدى العربات |
Içinde kalmaları gereken belli bir şekil vardı. | TED | وكان لديهم شكلا محددا يجب أن يحافظوا عليه. |
Bana torunlarımın ne kadar zengin olacaklarını salladıkları onca zaman birde yedek planları varmış | Open Subtitles | لذا كما ترى، طوال الوقت يخبروني كَم سيصبح أحفادي أغنياء، وكان لديهم خطة بديلة. |