"وكبير" - Traduction Arabe en Turc

    • yaşlı
        
    • büyük ve
        
    • ve büyük
        
    • kocaman
        
    • büyük bir
        
    • ve Danıştay
        
    • sanıyordum ve
        
    Bu sabah karım uyandığında bana yaşlı, kel ve çirkin olduğumu söyledi. Open Subtitles هذا الصباح زوجتي إستيقظت وقالت لى أننى قبيح وأصلع وكبير السن
    Yüksek teknoloji kullanmadan basit etiketlemeler yaptık; büyük ve uzun sırıklarla etiketledik. Bu, ucunda etiket olan TED ووضعنا علامات عليها بشكل بسيط وليس فيه الكثير من التكنولوجيا بواسطة عمود طويل وكبير هذا قضي الصيد الساحلي
    - Sıradan bir poster. Hoş ve büyük. - Fiyatı $9.99. Open Subtitles ـ ملصق بسيط, رائع وكبير ـ صفقة بـ 9.99 دولار
    Beğendiniz mi? Bayıldım, özellikle beni kocaman ve güçlü göstermiş olmana. Open Subtitles لقد أحببتها، خاصّة أنك رسمتني قويّ وكبير
    # Bu sanki 2 ayağını tek büyük bir terliğe sokmak gibi # Open Subtitles مثل إنزلاق القدمين في حذاء ضخم وكبير جدا
    Tanıklarım Dr. Katherine James ve Danıştay Bakanı Frank Pollard. Open Subtitles شهود القضية رقم 1108 الدّكتورة "كاثرين جيمس"وكبير القضاة فرانك بولارد
    Bir isyanı engellemek için buraya geldiğimizi sanıyordum ve isyanın başı da Charles Stuart. Open Subtitles أتينا الى هنا لمنع قيام الثورة وكبير الثورة هو تشارلز ستيوارت
    Doktorum çok zeki çok yaşlı, tek bir koğuşu yönetmek için fazla iyi giyimli. Open Subtitles في مكتبك غداً طبيبي متقدّ الذكاء وكبير السنّ وحسن الهندام على أن يدير جناحاً واحداً
    Ne var ki bence herkes ikinci bir şansı hak eder. Yalnız başına yaşlı bir kuş olsan bile. Open Subtitles أعتقد أن الجميع يستحق فرصة ثانية، وأنت مجرد طائر وحيد وكبير بالعمر
    Tavşan Kulübünün tüm üyeleri, genç yaşlı farkı gözetmeksizin, kurtarıcılarının ölümünü izleyecek! Open Subtitles كل من في الجمعية صغير وكبير, سيكون عليهم مشاهدة منقذهم يموت!
    Umarım sakıncası yoktur ama sabahlık bulamadım ve gömleğin aynı senin gibi güzel, büyük ve sıcak gözüküyordu. Open Subtitles أرجو ألا تمانع، لم أجد رداء لكن رأيت قميصك، إنه لطيف وكبير ودافئ.. مثلك تمامًا
    Bir oyuncakçı dükkânı. büyük ve garip bir oyuncakçı dükkânı. Ama "sadece" bir oyuncakçı dükkânı. Open Subtitles متجر العاب , غريب وكبير لكنه فقط متجر العاب
    Su alabilir miyim lütfen, büyük ve uzun bir pipet ile mümkünse. Open Subtitles أريد بعض الماء مع مصاص طويل وكبير
    500'ümüzü birden alabilecek güvenli ve büyük bir yer bulmalıyız. Open Subtitles العثور على مكان آمن وكبير بما يكفي ليسعنا جميعاً
    Ne kadar güzel, ne kadar sakin ve büyük bu gölün adı ne? Open Subtitles سريراّ رائع، نازل وكبير ما تلك البحيرة؟
    Epey yakın. ve büyük. Böylece herkese yetecek kadar yerimiz olur. Open Subtitles إنه قريب من هنا، وكبير
    Belki de yüzüğü satıp kocaman ve görkemli bir evde yaşamayı planladınız. Open Subtitles ربما أذاً، تريد بيع الخاتم ليمكنك العيش في منزل فخم وكبير
    Bina kocaman. Büyük. Bir şehir kadar büyük. Open Subtitles المبنى ضخم، وكبير بحجم مدينة، بل أكبر بكثير
    Tanıklarım Dr. Katherine James ve Danıştay Bakanı Frank Pollard. Open Subtitles شهود القضية الدكتورة كاثرين جيمس وكبير القضاة فرانك بولارد
    Bir isyanı engellemek için buraya geldiğimizi sanıyordum ve isyanın başı da Charles Stuart. Open Subtitles أتينا الى هنا لمنع قيام الثورة وكبير الثورة هو تشارلز ستيوارت

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus