Yani, daha önce de Söylediğim gibi bu aktiviteleri iptal etmekten başka şansımız yok. | Open Subtitles | إذن , وكما كنت أقول ليس لدينا خيار سوا اجراء تلك التخفيضات |
Söylediğim gibi, Pakistan şimdiye kadar... | Open Subtitles | ..وكما كنت أقول, حتى الآن باكستان |
Evet, Söylediğim gibi kızlar büyüyorlar. | Open Subtitles | لذا، وكما كنت أقول... ... الفتيات الذين ينمون. |
Orada kalmalarına izin verilmiyordu artık, Viyana'ya dönmek zorundalardı. Söylediğim gibi oldukça uzun bir yol. | TED | ولم يسمح لهم بالبقاء هناك بعد ذلك، بل كان لا بد لهم من العودة الى فيينا -- وكما كنت أقول فالطريق كان بعيدا وغير ممكن في تلك الايام |
Az evvel Söylediğim gibi Bay Sweeney, evinizde bulunan ipte kan ve deri parçaları vardı, doğru mu? | Open Subtitles | إذا ، امم ، وكما كنت أقول سيد ـ (سويني) ـ كان هناك دم وجلد وجد على حبل حول منزلك ، صحيح ؟ |