Bunlardan bazıları bizim evrenimize benzeyebilir, onlarda da madde ve gezegenler, hatta çeşitli canlı varlıklar da olabilirdi. | Open Subtitles | بعضهم يشبه عالمنا, ربما يكون لديهم مواد وكواكب و,أنت تعلم, ربما حتى كائنات من نوع ما. |
Değişik şehirleri, çevreler ve gezegenler. | Open Subtitles | المدن مختلفة، دوائر مختلفة وكواكب مختلفة |
Robotlar, gezegenler falan. Sadece bunlarla ilgili dergiler bile var. | Open Subtitles | رجال آليين وكواكب وأشياء، هناك مجلات كاملة. |
Başka yıldızlara, başka gezegenlere ve nihayetinde başka bir hayata sebep olduğunu. | Open Subtitles | نجوم وكواكب أخرى وفي النهاية، حياة أخرى. |
Gaz ve tozu yoğun yıldızlara ve gezegenlere sıkıştırmak fevkalade güçlü bir olay gerektirir. | Open Subtitles | ضغط الغاز والغبار لنجوم وكواكب كثيفة يحتاج حدثًا قويًا للغاية |
Bundan milyonlarca yıl sonra, ...bu elementler yeni yıldızlar ve yeni gezegenler yapmak için toplandı. | Open Subtitles | وبعد ملايين السنوات.. اجتمعت تلك العناصر سويةً.. لتشكّل نجوماً وكواكب جديدة |
Bütün aylar, bütün gezegenler bütün medeniyetler. | Open Subtitles | أقمار وكواكب كاملة حضارات بأكملها |
Samanyolu'nda, gaz ve tozun yoğunlaşarak yeni yıldızlar ve gezegenler oluşturduğu bu engin bulutlardan 100'den fazla bulunuyor. | Open Subtitles | مجرة (درب التبانة) خاصتنا لديها الكثير من تلك الغيوم الشاسعة حيث تكثف الغاز والغبار لتشكيل نجوم وكواكب جديدة |
Bir süpernova patlaması ile nedeni ile püskürerek bulutları yıldızlara ve gezegenlere sıkıştırdı. | Open Subtitles | يعصفها انفجار مستعرّ أعظم فيضغط السحابة لنجومٍ وكواكب |