Sen bizim Atlas*'ımızsın ve bu yüzden,zammı hakettiğini düşünmüyor musun? | Open Subtitles | أنت بمثابة الجبار الخاص بنا ولأجل ذلك ألاتظن أنك تستحق زياده |
O her zaman olduğu gibi tam yanımdaydı ve bu yüzden de korkunç, düşünülemez bir bedel ödedi. | Open Subtitles | كانت هناك في جانبي كما تفعل دائماً ولأجل ذلك دفعت ثمناً مرعباً لا يتخيل |
Ve bunun için bazen erkek takım elbisesi giyerim. | Open Subtitles | في حفلات وما شابه ولأجل ذلك ألبس أحياناً كرجل |
Ve bunun için, iyi öpüştüğün için. | Open Subtitles | ولأجل ذلك, لأجل تقبيلك الجيد |
Bunun için de tartılamayacak kadar fazla sorumluluk taşıyorum. | Open Subtitles | ولأجل ذلك سأتحمل أكثر من مجرد عبء المسؤوليه |
Bunun için de ücreti neyse sana ödemeye hazırım. | Open Subtitles | ولأجل ذلك أنا مستعد لدفع أى ثمن |
"...ve bu yüzden sana, hiç abartmadan, sonsuza kadar..." | Open Subtitles | ولأجل ذلك أنا ممتن لكي للأبد |
Göğüslerini büyüttürmüşsün. Memişlerin sınıf atlamış, ...ve bu yüzden ben de sana "takdir" veriyorum. | Open Subtitles | الـ (بي) خاصتك تحولت الى (سي) ولأجل ذلك أعطيكِ (اي) |
Lila'yı öldürdü, ...ve bu yüzden ölmeyi hak etmişti. | Open Subtitles | ولأجل ذلك ، إستحق الموت |
ve bu yüzden... | Open Subtitles | ولأجل ذلك... |