Seçeneklerden sadece birini seçebileceğimiz için de, fırsat maaliyetini düşünmemiz gerekir, yani öbür seçenekten vazgeçerek neler kaybettiğimizi. | TED | ولأننا سنختار خياراً واحداً فقط، يجب علينا أن نأخذ بعين الاعتبار تكلفة الفرصة، أو ما سنخسره بالتخلي عن الخيار الثاني. |
Bunu görmediğimiz için de, şiddetini de göremiyoruz. | TED | ولأننا لا نرى ذلك، لا نرى خطورة ذلك. |
Ve kapıyı tıklatıyorlar, ve biz de çok iyi insanlarız içeriye girmelerine izin vereceğiz. | TED | وهم يحاولون اللحاق بالركب، ولأننا أناس جيِّدون، فسنسمح لهم بذلك. |
O yüzden bir düzine haber arasında biz özellikle olumsuz olanlara bakacağız. | TED | ولأننا نستقبل الكثير من الأخبار، سننظر بشكل تفضيلي إلى الأخبار السلبية. |
Ve çünkü biliyoruki, nesil olarak, basrolde olma zamanimiz. | Open Subtitles | ولأننا نعرف ذلك , كجيل حان دورنا لنكون قياديين |
Evet Ve çünkü o kadar yakınız ki seninle potansiyel gizli bir bilgiyi laptop'ta tutmana izin veriyorum. | Open Subtitles | نعم ، ولأننا أصبحنا مقربين جدا سأدعك تحتفظ بالكومبيوتر المحمول مع إمكانية وجود معلومات سرية مشفرة عليه |
Böyle deriz çünkü hassas olduğumuzu biliriz, böyle deriz çünkü korktuğumuzu biliriz. Bu zayıf olduğumuz anlamına gelmez. | Open Subtitles | نقول هذا لأننا حساسين، ولأننا خائفون، لكن هذا لا يعني أننا ضعفاء. |
Böyle deriz çünkü hassas olduğumuzu biliriz, böyle deriz çünkü korktuğumuzu biliriz. Bu zayıf olduğumuz anlamına gelmez. | Open Subtitles | نقول هذا لأننا حساسين، ولأننا خائفون، لكن هذا لا يعني أننا ضعفاء. |
Açıkçası üç gün uzakta olduğumuz için kasetleri falan değiştiremedik. | Open Subtitles | ولأننا كنا غائبين لمدة ثلاثه ايام لم نستطع تغير الأشرطه |
Stereo kullandığımız için de, köpek balığının ne büyüklükte olduğu, hangi açıdan geldiği, ne hızda ayrıldığı ve davranışının nasıl olduğu konusunda subjektif değil, gözleme dayalı tüm istatistikleri elde edebiliyorduk. | TED | ولأننا نستعمل النظام الصوتي المجسم، بإمكاننا أن نلتقط كافة الإحصائيات حول حجم القرش، والزاوية التي يأتي منها، وسرعته في المغادرة، وما هو تصرفه بالتجربة بدلًا عن الطريقة الموضوعية. |
Bilimsel metodu korumamız gerektiği için de, normal siyah bir dalış kıyafetine benzeyen siyah bir suni kauçuk tuzak olan kontrol tuzağını SAMS teknolojisi tuzağı adını verdiğimiz olanla karşılaştırdık. | TED | ولأننا أردنا أن نحافظ عل الطريقة العلمية، شغلنا لباس تحكم وكان لباسًا أسود من النيوبرين بالضبط مثل بذلة السباحة السوداء العادية في مقابل، ما نسميه، لباس تكنولوجيا سامز. |
Ve önceliklerimizi iyi bilmediğimiz için de dışardan gelebilecek hertürlü etkiye açığız. Bize sunulan esas ve yan seçenekler. Ve benzerleri. | TED | ولأننا لا نعرف خياراتنا جيداً فنحن معرضون لكل تلك التأثيرات من القوى الخارجية. البديهيات، الخيارات المحددة التي تُقدّم لنا. |
%99 luk kısmını yaktığınız için de maliyetler konusunda büyük bir gelişme oldu. | TED | ولأننا نحرق نسبة ال 99 في المائة تلك ، لقد قمنا بتحسين التكلفة بفاعلية . |
biz kazanacağız çünkü bizim düşlerimiz var ve biz bu düşler için savaşmak istiyoruz." | TED | سنفوز لأن لدينا أحلام ولأننا على استعداد للدفاع عن تلك الأحلام |
biz de elimizdeki teknolojik alet ve veriler sayesinde kızların kim ve nerede olduklarını zorlanmadan bulabiliyoruz. | TED | ولأننا نملك هذه المعلومات والتكنولوجيا، نتمكن بسرعة من معرفة من وأين هن. |
Ve çünkü biz havuza gidiyoruz! Huh? | Open Subtitles | ولأننا ذاهبون لحوض السباحة! |
Kamu çalışanları olduğumuz için devleti yönetmek için bize güveniliyor. | Open Subtitles | ولأننا نخدم العامة، تثق بنا الحكومة على إدارتها |