"ولأني" - Traduction Arabe en Turc

    • ve
        
    • çünkü
        
    • için
        
    • yapamayacağım
        
    Biliyorum çünkü sende yetenek var, bende vizyon, ve hissediyorum. Open Subtitles أعلم لأن لديك المهارة، وأنا لدي الرؤيا، ولأني أشعر بذلك.
    O zamandan beri, bu büyük ve heyecanlı dünyanın içine girdiğim için hepsini keşfetmek istedim. Hepsini bir seferde istiyordum; ama bunun mümkün olmadığını da biliyordum. TED منذ ذاك، ولأني الآن في هذا العالم الممتع الواسع، أردت استكشافه بأكمله. أردته كله بآن معاً، لكن عرفت أنه ليس بالإمكان.
    yapamayacağım için evdeyim ama eve hasret kaldım. Keşke benim olsaydın ve canını yakmamış olsaydım. TED ولأني لا أستطيع سأكون في الوطن، ولكني في شوق للوطن، أتمنى لو أنك لي ولم أؤذيك كما فعلت.
    Tabii artık onunla konuşmuyorum. çünkü 3 kez yemek davetimi geri çevirdi. Open Subtitles ولأني لم أعد أتحدث إليها رفضت قبول دعوتي على العشاء ثلاث مرات
    yapamayacağım için evdeyim ama eve hasret kaldım. Keşke benim olsaydın ve canını yakmamış olsaydım. TED ولأني لا أستطيع سأكون وحسب في الوطن ولكني في شوق لوطني، أتمنى لو كنت لي ولم أؤذيك كما فعلت سابقاً.
    yapamayacağım için evdeyim ama eve hasret kaldım. Keşke benim olsaydın ve canını yakmamış olsaydım. TED ولأني لا أستطيع سأكون وحسب في وطني ولكني في شوق لوطني، أتمنى أن تكون لي ولم أؤذيك كما فعلت.
    ve ben de genellikle yorumlarda olduğum için, sizinle birlikte TED ولأني غالباً أرى التعليقات، فأنا أشارك معكم.
    Yıllar geçer, tabi ki, ve yazı, birden bire oluşmaz, bunu size burda TED'de aktarmaya çalıştığım gibi. TED تمر السنين، بالطبع، والكتابة، لا تحدث في الحال، ولأني أحاول إرسالها لكم هنا في تيد.
    Hemşirenin ofisine aceleyle koştum ve konuşamadığım için ağzımı işaret ettim. TED فأسرعت الى مكتب الممرضة، ولأني لم أستطع التحدث، أشرت فقط الى فمي.
    çünkü sen küçük ve değersizsin ve çünkü, yapmazsan seni unufak ederim. Open Subtitles ولأنك صغير وتافه ولأني سأضربك إن لم تفعل
    Geniş bir ailem vardı ve bunu severdim! Open Subtitles ولأني اتيت من عائلة كبيرة ولقد أحببت ذلك
    Bana oda ve yemek parası ile iade edilmeyen hahamlık okulu parasını ve kefalet ücretiyle avukat parasını ödediğin zaman ödeşmiş olacağız. Open Subtitles هذه عن الحجرة والطاولة وأقساط المدرسة اليهودية غير القابلة للإرجاع ولأني كفلت عندما أعتقلت
    ve kendi başıma sadece 30 bin çıkarabiliyorum çünkü vergi bürosu, o gerizekalılar, tüm hesaplarımı yine dondurdular. Open Subtitles أحبك، ولأني لا أملك سوى 30 ألف دولار، بسبب حقراء مصلحة الضرائب الذين جمدوا ممتلكاتي ثانية
    Gururluysam, bu yalnızca sevdiğim işi yaptığım içindir çünkü bu işte oldukça iyiyim. Open Subtitles إن كنت أبدو مليئة بالفخر فهذا لأني أحب العمل ولأني جيدة جداً فيه
    Tahrik olmadım, hemen tepki vermedim, çünkü orası onların evi. TED لم أكن متهورًا، ولم تكن ردت فعلي مباشرة. ولأني أعلم أن هذا عرينهم،
    çünkü kendimi bir topluluğun parçası olarak hiç hissetmedim. Kökenimin hikâyelerini öğrenmeye çalıştım. Kendimi yeniden keşfetmek için onları birbirine bağladım. TED ولأني لم أشعر بأني جزءٌ من أي مجتمع، رأيت أن أتعلم القصص من تراثي وربطتها معاً لأعيد اكتشاف خاصتي.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus