Efendim, Teal'c bize sadakatini defalarca gösterdi. | Open Subtitles | سيدي، أثبت تيلك ولاءه لنا في العديد من الأوقات |
sadakatini ispatlamasına yardım edemezsem, ölecek. | Open Subtitles | أنا سأساعده لأُثبت ولاءه وإلا فسيقتله |
Kang Woo'nun gönüllü olarak Kuzey'e mi iltica etmesi? | Open Subtitles | ان تجعل كانغ وو يعلن ولاءه لشمال؟ |
Babam, bağlılık yemini şüphe altına düşünceye kadar, babanın, Deniz Kuvvetleri Bakanı olma yolunda sağlam adımlarla ilerlediğini söylemişti. | Open Subtitles | ...والدى قال أن والدك كان سيتم تعيينه رئيساً للبحريه حتى أصبح ولاءه |
Daha önceden yalan söyleyen birinin sadakatine güvenmem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أثق بأي شخص إذا لم أعرف ولاءه الحقيقي. |
Bunlar vicdanı hırsına yenik düşmüş, parayla ya da mevkiyle sadakatleri satın alınabilenler için. | Open Subtitles | إنما للطموحين بلا ضمير يحكم أفعالهم و من يشتروا ولاءه بالمال و المناصب |
Sadakatinin nasıl bir yalan olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نعرف جميعاً لمن يكون ولاءه |
Evet, Tristan'dan yana oldum ama Aurora'ya olan bağlılığının kendi hayatına verdiği değerden bile ...fazla olduğu bariz. | Open Subtitles | أجل تحالفت مع (تريستن)، لكن واضح جدًّا أن ولاءه لـ (أورورا) يفوق قيمة حياته بالنسبة إليه. |
En inatçı Jaffa bile Goa'uld'a olan sadakatini sorgulamak durumunda kalacaktır. | Open Subtitles | [حتى الأكثر عناداً في قوات الـ[جافا [سيشكك في ولاءه للـ[الجواؤلد |
Onun sadakatini sorgulamaya nasıl cüret edersiniz? | Open Subtitles | كيف تجرؤ على التشكيك في ولاءه ؟ |
Biz Craig biliyoruz izin veremeyiz Musashi onun sadakatini sorguladı . | Open Subtitles | لا نستطيع ترك "كريغ" يعلم بأن "موساشي" اختبر ولاءه |
sadakatini nasıl ispatlayacaksın? | Open Subtitles | تُثبتين ولاءه .. كيف؟ |
Belki de iltica etmek için güzel bir gün diye düşünmüştür. | Open Subtitles | و ربما قرر أنه يوم لطيف ليتخلى عن ولاءه |
Çoktan iltica etti. Bir kazancı yok. | Open Subtitles | فالرجل تخلى عن ولاءه أصلاً, لم يعد هناك ما يكسبه... |
Prologue, Birleşik Devletlerine iltica etmek için ondan ayrıldığını söylemişti. | Open Subtitles | يقول (برولوج) أنها تركها ليتخلى عن ولاءه لصالح (الولايات المتحدة) |
Eğer onun bağlılık duygusu renkli ise buna hiç şaşırmayacağım. | Open Subtitles | "لذا لن أتفاجأ إن كان ولاءه مُلطّخاً..." |
Yamadayev, sosyal medya aracılığıyla Majid Nassar'a bağlılık yemini etmiş." | Open Subtitles | تكلم (يامادييف) الى مواقع التواصل الإجتماعي (الاجتماعية، تعهد ولاءه لـ(محيد نصار |
Yamadayev, sosyal medya aracılığıyla Majid Nassar'a bağlılık yemini etmiş." | Open Subtitles | تكلم (يامادييف) الى مواقع التواصل الإجتماعي (الاجتماعية، تعهد ولاءه لـ(محيد نصار |
Daha önceden yalan söyleyen birinin sadakatine güvenmem. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أثق بأي شخص مالم أعرف ولاءه الحقيقي. |
Höxenhaven'in kişisel hırsı, partiye sadakatine baskın çıkar. | Open Subtitles | طموح هوكسنهيفن يفوق ولاءه للحزب |
Höxenhaven'in kişisel hırsı, partiye sadakatine ağır basar. | Open Subtitles | طموح هوكسنهيفن يفوق ولاءه للحزب |
Hırsları, vicdanları tarafından engellenmeyen ve sadakatleri terfi ve parayla satın alınabilecek insanlara göre. | Open Subtitles | إنما للطموحين بلا ضمير يحكم أفعالهم و من يشتروا ولاءه بالمال و المناصب |
Quinn geceyi atlatamayacak. Sadakatinin onu mahvedeceği konusunda Sunny'i uyardım. | Open Subtitles | حذرت (صني) أن ولاءه ما سيدفعه للسقوط. |
Evet, Tristan'dan yana oldum ama Aurora'ya olan bağlılığının kendi hayatına verdiği değerden bile ...fazla olduğu bariz. | Open Subtitles | أجل تحالفت مع (تريستن)، لكن واضح جدًّا أن ولاءه لـ (أورورا) يفوق قيمة حياته بالنسبة إليه. |