"ولائك" - Traduction Arabe en Turc

    • sadakatini
        
    • sadakatin
        
    • sadık
        
    • bağlılığını
        
    • sadakatinin
        
    • sadakatinizi
        
    • Bağlılığın
        
    • sadakat
        
    • sadakatine
        
    • sadıksın
        
    • sadakatiniz
        
    • Sadakatinden
        
    • bağlılık
        
    • Sadakâtin
        
    O zaman bana olan sadakatini ispatlamak senin için bir sorun olmamalı. Open Subtitles اذن لا يجب أن يكون عندك مشكلة فى اثبات ولائك لى.
    sadakatini sorgulamıyorum Ronon. Sadece ayrılmadaki doğruluğu sorguluyorum. Open Subtitles أنا لا أستجوب ولائك , رونن الحكمة الوحيدة من الرحيل إذا, كما تقول
    Azmath, sadakatin gerçekten övgüye değer... ama imparatoriçenin büyüyüşünü hepimiz izledik ... ve haksızlıklarla ilgili olarak... fikirlerini hepimiz duyduk. Open Subtitles يا أزماث إن ولائك جدير بالثناء لكن ، لقد كنا جميعا نربي الإمبراطورة و سمعنا كل وجهات نظرها
    Çünkü sadık olmak çok önemlidir. Open Subtitles لأن كونك محافظاً على ولائك .. أمر غاية في الاهمية
    Kendine kral diyen şu küstah yahudiye bağlılığını reddet. Open Subtitles انكر ولائك المضلل لهذا اليهودي الميت الذي تجرأ ان يدعو نفسه ملكا
    sadakatinin karşılığı bir kahraman gibi karşılanmak ve kaptanlık mı? Open Subtitles ولائك مقابل عودتك للوطن كالأبطال و ترقيتك لقبطان؟
    Vahşetin detayları tamamen doğru olsa da sadakatinizi anlamakta zorluk çekiyorum. Open Subtitles على الرغم من أنها هي بالضبط في رواية من الرعب، و أنا أواجه صعوبة في فهم ولائك.
    Britanya'ya sadakatini gösterme zamanı, Yüzbaşı Kururugi Suzaku. Open Subtitles أظهر ولائك إلى بريطانيا، الملازم أول كوروروجي سوزاكو
    Bu yüzden sana Japon İmparatorluk Ordusuna sadakatini sunman için ... bir şans veriyorum. Open Subtitles لذلك سأعطيك فرصة اخرى لتعطى ولائك للإمبراطورية اليابانية
    - Stres insanın sadakatini de etkiliyor olmalı. Open Subtitles وأفترض أن الضغط يؤثر على ولائك أليس كذلك؟
    Bu adama boyun eğmem ve bunu önermen sadakatini sorgulatıyor bana. Open Subtitles لن أخضع لهذا الرجل، وحقيقة إقتراحك بالتقاعد... تجعلني أشكّك في ولائك.
    Daha önce sadakatini sorgulama gereği görmemiştim, yanılmış mıyım? Open Subtitles لم يكن لدي أي سبب للتشكيك في ولائك . أكنت مخطئاً ؟
    Senin sadakatin ve kurnazlığın sayesinde elde ettiğimiz harika bir hediye. Open Subtitles مشهد تنفرج له الأسارير ولقد تحقق بفضل ولائك وخداعك
    sadakat önemli, anlıyorum. Ama sadakatin bana karşı olmalı şu an. Open Subtitles الولاء شيءٌ مهم، أنا أفهم ذلك، ولكن الآن يحب أن يكون ولائك لي
    Demek istediğim sadakatin bir gün başına bela olacak. Open Subtitles ما.. ما أقصدههو.. أخشى أن ولائك سيتسبب لك في مشكلة في يومٍ ما.
    Minnettar ülkem ve Deniz Kuvvetleri adına... sana sadık hizmetlerin için teşekkür ederim. Open Subtitles بالنيابه عن الآمة وعن المارينز أشكرك على ولائك
    Seni uzun ve kazançlı bir hayatla ödüllendirebilirim, fakat sadık olmalısın. Open Subtitles أستطيع أن أكافئك بحياة طويلة ومثمرة لكن يجب أن أحصل على ولائك
    Sarsılmaz inancını, senin güvenini ve en önemlisi şaşmaz bağlılığını. Open Subtitles موعد أعترافنا بمنجزاتك الكثيرة بإيمانك الراسخ و فوق كل هذا ولائك بغير تردد
    Ama yine de sadakatinin karşılığını vermek isterim. Open Subtitles ولكن لا زلت أرغب بمكاافأتك على ولائك المطلق
    Geçmişteki sadakatinizi dikkate alacaklar. Open Subtitles وهو مُدرك لصالح أعمالك و سابق ولائك
    Kanuna olan Bağlılığın adamlarına bağlılığından daha mı az. Open Subtitles هل واجبك للقانون أقل أهمية من ولائك إلى هؤلاء الرجال؟
    Seninki gibi bir sadakat, sadece bağlılıktan bir sebebe dönüşür. Open Subtitles ولاء مثل ولائك, لا يأتى الآ من أخلاص تام للقضية.
    Alışmışın dışında yöntemlerin var. Ama itiraf edeyim ki sadakatine hayranım. Open Subtitles طريقتكِ غير تقليديّة ولكن يجب أن أعترف, إنّي أقدر لك ولائك
    Çalışkansın, ama yanlış kişilere sadıksın. Open Subtitles إنك شخصاً مجتهداً، ولكن ولائك لشخص الخطأ
    Kesinlikle. İstediğim son şey soruşturmanın meşhur sadakatiniz tarafından sekteye uğratılması. Open Subtitles بالضبط ، آخر ما أحتاجه في هذه العملية أن يعيقها ولائك الخاص
    Bu sulugözlü halini görünce bana Sadakatinden şüphe duymaya başladım. Open Subtitles عينيك حمراء صغيرة تدفع للتساؤل حول ولائك
    Birleşmeden uyandığın zaman, diz çöküp bize bağlılık yemini edeceksin. Open Subtitles وعندما تستيقظ ... ستركع لنا .. وستعلن ولائك ...
    Sadakâtin şef ve savaş şefi arasında nerede yatıyor? Open Subtitles أين يكمن ولائك بين الرئيس وقائد الحرب؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus