Her yerde gümüş şamdanlar tüm masalarda ve tüm çiçeklerin içinde. | Open Subtitles | الشمعدانات الفضية في كل مكان على الطاولات ولابد من ترتيب الأزهار |
Slaytlarımın yarısını ve bugünkü konuşmamın yarısını onlardan öğrendim. | TED | ولابد من قول أن نصف ما سأعرضه وأتحدث عنه اليوم هو مما تعلّمته منهم. |
Bu örgütler bulunmalı ve yok edilmeli. | TED | لابد أن يتم العثور عليهم ولابد من تدميرهم |
Düzgün bir kariyer edinebilirim ve tüm hayatım boyunca tanıdığım bir adam delice bir sebeple vasimi öldürmekle suçlanıyor. | Open Subtitles | النساء يعاملون بالتساوى مع الرجال فى امريكا ولابد من بناء مستقبل يستحق هنا والرجل الذى اعرفه طول عمرى |
Aylardır bununla uğraştığımızı biliyorum ve bir cevap almak için yanıp tutuşuyor olmalısın. | Open Subtitles | أنا أعرف أننا كنا نفعلُ هذا لعدة أشهر ولابد من أنك حريصٌ على الأخذ بقرارات |
Bu üç sihirli taşı kurbağanın ağzına yerleştirmeli ve karnındaki altın anahtarı getirmelisin. | Open Subtitles | ولابد من وضع تلك الأحجار السحرية الثلاثة في فم العلجوم واسترداد المفتاح الذهبي من داخل بطنه |
O adi canavar pençelerini Gordy'nin servetine geçirmiş ve durdurulmalı. | Open Subtitles | هذا الوحش الصغير نشب خطاطيفه فى ثروة جوردن ولابد من ايقافها |
İnsanlar istedikleri şekilde aşık olamıyor ve kendi sınıflarındaki insanlarla evlenmek zorunda kalıyorlar. | Open Subtitles | والناس لا يقعون فى الحب باختيارهم ولابد من الزواج من طبقاتهم. |
Seçimleri kazanmak için sabredip ve yatırım yapıyor. | Open Subtitles | ولابد من الصبر والاستثمار للفوز في الانتخابات |
Bu çalışmanın arkasındakiler tehlikeli kişiler ve ifşa edilmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | ومنهم تلك الفتاة الصغيرة القائمون على ذلك المشروع خطرون ولابد من فضحهم |
Hayır. Bu büyük, romantik bir jest ve başarıyorum. | Open Subtitles | لا, هذه لفته رومانسية كبيرة ولابد من استغلالها |
Aylardır bununla uğraştığımızı biliyorum ve bir cevap almak için yanıp tutuşuyor olmalısın. | Open Subtitles | أنا أعرف أننا كنا نفعلُ هذا لعدة أشهر ولابد من أنك حريصٌ على الأخذ بقرارات |
- ve uyuşturucu salgılıyor olmalı. | Open Subtitles | ولابد من أنها تفرز بعض المخدّر، ككائن طفيلي |
Değil mi? Söylemesi eğlenceli bir kelime, ve ben de çok söylüyorum. | TED | صحيح ؟ إنها متعة الكلمة , ولابد من أن أقولها مرات عديدة . |
Kesinlikle ama kesinlikle, yemeğinizi, donutların birkaç sıra üstünde olan ve çok gizli bir geleneksel tariften yapılmış yoğurtlu çörekle bitirmelisiniz. | TED | ولابد من أن تنهي وجبتك مع القليل من مخيض اللبن، والتي هي بضعة خطوات فوق الكعك المحلّى والمصنوع من وصفة عائلية سريّة جداً. |
Alan, derenin kaçınılmaz taşmalarını daha iyi idare edebilmek, bölgeye güvenlik duygusunu yeniden kazandırabilmek ve genişletilmiş pazarı desteklemek için yeni bir tasarıma ihtiyaç duyuyordu. | TED | كان ولابد من إعادة تصميم هذه المنطقة للتعامل الأمثل مع فيضانات الجدول المفاجئة والحتمية، ولاستعادة الإحساس بالأمن للمنطقة وكذلك لدعم توسيع سوق الخضار. |
Çünkü bu değişebilir ve değişmek zorunda. | TED | لأن هذا بإمكانه ولابد من أن يتغيّر. |
Artık kırık ve değiştirilmesi gerekiyor. | Open Subtitles | ألان هى مكسورة ولابد من استبدالها |
Önceden hazırlanan plan, artık işleme konmalı ve, zamanlama da mükemmel olmalıdır. | Open Subtitles | والآن الخطة التى تم اعدادها مسبقا, قد بدأت بالفعل, ولابد من إحكام التوقيت بالضبط . |
Bu EMP'yi her kim patlattıysa, Jack ve Paul'un bir şeyler bulduğunu düşündüğünü ve onları saf dışı bırakmayı istediğini farzetmeliyiz. | Open Subtitles | لابد أن نفترض أن الشخص الذي أطلق هذه القنبلة يعتقد أن (جاك) و(بول) قد عثرا على شيء ما ولابد من تصفيتهما |