Düşünüyorum ki hava çok soğuk ve doğru düzgün düşünemiyorum | Open Subtitles | رأيي أن الجو باردٌ .. ولا أستطيع التفكير بصورةٍ سليمة |
kendinizi kaybedebilirsiniz. Ve ben, yeni kendini ifade etme yollarıyla donatmak için ülkemizi koruyanlardan daha iyi bir topluluk düşünemiyorum. | TED | ولا أستطيع التفكير بمجتمع أكثر حاجة للتسلح بأدوات التعبير عن الذات أكثر من المجتمع الذي يقوم بحماية بلادنا. |
-Seni ilk gördüğümden beri başka bir şey düşünemiyorum! | Open Subtitles | منذ أن رأيتك ولا أستطيع التفكير في أي شيء آخر |
Bunu yapmak için doğru anı bekliyordum, ve şu andan daha uygun bir zaman düşünemiyorum, müziğin eşliğinde, ve tüm dostlarımız buradayken ve havai fişekler atılırken. | Open Subtitles | لقد كنت بانتظار الوقت المناسب للقيام بهذا ولا أستطيع التفكير بوقت أفضل من الآن مع الموسيقى والأصدقاء حولنا |
Şirketin geleceğini belirleyecek ve ailemizi gün be gün idare edecek bu görev için bir başkasını düşünemiyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع التفكير بمن هو أفضل ليحدد مستقبل الشركة.. من الشخص الذي أودعته مهمة توجيه هذه العائلة خلال كل يوم.. |
Bu başımda bu delici ağrı, düzgün düşünemiyorum. | Open Subtitles | أحظى بذلك الصداع الثاقب ولا أستطيع التفكير بشكل مُستقيم |
Çok yoruldum. Sağlıklı düşünemiyorum bile. | Open Subtitles | أنا تعبانة للغاية ولا أستطيع التفكير. |
Ee-ooh-ee-ooh-ee! Bak Ling, Bu yüzündeki ifade beni çok etkiliyor ve doğru düzgün düşünemiyorum. | Open Subtitles | أنظرى يا "لينج" تلك التعبيرات الموجودة على وجهك تجعلني مثار جدا ولا أستطيع التفكير بصورة صحيحة |
Dün gece oldu ve ben başka bir şey düşünemiyorum. | Open Subtitles | لقد فعلناها ليلة أمس ولا أستطيع التفكير فى أى شئ أخر, لان هذا مُحرق! |
Doğru düzgün düşünemiyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع التفكير بصفاء ذهن |
Neal sebepsiz yere bir şey çalmaz ve bunu yapması için tek bir neden bile düşünemiyorum. | Open Subtitles | نيل) لا يسرق بدون سبب). ولا أستطيع التفكير بسببٍ واحد يحمله على فعل هذا. |