"ولا أظن" - Traduction Arabe en Turc

    • da sanmıyorum
        
    • Ve bence
        
    • düşünmüyorum
        
    • hiç sanmıyorum
        
    Babam eski zamanlardan hiç bahsetmez hatırladığını da sanmıyorum. Open Subtitles أبي لا يتحدث عن الأيام الخوالي ولا أظن أنه يتذكره
    Tek şanslı kişilerin biz olduğumuzu da sanmıyorum. Open Subtitles ‫ولا أظن أننا المحظوظان ‫الوحيدان هنا
    Tek şanslı kişilerin biz olduğumuzu da sanmıyorum. Open Subtitles ‫ولا أظن أننا المحظوظان ‫الوحيدان هنا
    Ve bence, insanlar bunun her şeyi değiştirebileceğini anlamıyorlar. TED ولا أظن أن الناس يفهمون أن ذلك قد يغيّر كل شيء.
    Ve bence siyah bir kadından Birleşik Devletler başkan eşi olamaz. Open Subtitles ولا أظن امرأة سوداء ستكون السيدة الأولى للولايات المتحدة
    Bu yüzden bize fikirlerinizi getirin ve finansmanı sağlamanın çok zor olacağını düşünmüyorum. TED فشاركونا بأفكاركم، ولا أظن أن تمويلها سيشكل مشكلة.
    Aslında hayır, ve bunun kanıtlanabileceğini de düşünmüyorum. Open Subtitles لم أفكر بهذا من قبل, بالواقع, ولا أظن أنه يمكن إثبات ذلك.
    Şuna bakın, bir şeyler paspası yiyip içine işledi ve çamaşır suyu olduğunu hiç sanmıyorum. Open Subtitles إنظروا إلى ذلك، شيء ما قام بتقب المنشفة تماماً. ولا أظن أن السبب هو المبيض.
    Ama seni kovdu ve adını hatırlayacağını hiç sanmıyorum. Open Subtitles لكنه طردك ولا أظن إنه يتذكّر اسمك
    Eserinin bir anlamı olduğunu da sanmıyorum. Bence ölümlü olduğunun farkına vardın. Open Subtitles ولا أظن حقا ان لوحتك بشأن أي شيء
    Benim "beş" olduğum çok belli ve o kadar çok âşık olduğunu da sanmıyorum... Open Subtitles من الواضح أني "درجة أخيرة"، ولا أظن أنه يقع في الحب كثيراً.
    Ben son incelediğimde ise Lana Lang'in sevgilisi vardı, ve bir yedek aradığını da sanmıyorum. Open Subtitles آخر مرة دققت ووجدت أن (لانا لانغ) لديها صديق ولا أظن أنها تُعرض في السوق كقطعة إحتياطية
    Ve duracağını da sanmıyorum. Open Subtitles ولا أظن أنها ستتوقف
    Ve hazır olduğunu da sanmıyorum. Open Subtitles ولا أظن أنك مستعد.
    Umarım hukuk fakültesin gitmezsin, senin öyle biri olduğunu sanmıyorum Ve bence dünyanın başka bir avukata daha ihtiyacı yok. Open Subtitles وأتمنى ان لا تذهبي لكلية الحقوق لأنني لا اظن ان هذا يناسبك ولا أظن أن العالم يحتاج محامية اخرى
    Ve bence oradaki sevimli çocuğun beni sikmesine izin verilmemeli. Open Subtitles ولا أظن أن ذلك الفتى الجميل عليه أن يهينني
    Vegas'a gitti o, Shelley, Vedalaşma konusunda pek iyi olduğunu düşünmüyorum. Open Subtitles لقد ذهب إلى فيجاس ولا أظن أنه يحب الوداع
    Hayır, sınıf arkadaşıyla yatmamdan hoşlanıcağını düşünmüyorum. Open Subtitles ولا أظن أنها تريد الدخول علي وأنا أعبث مع زميل الدراسه
    Bunun ileride değişeceğini hiç sanmıyorum. Open Subtitles ولا أظن أن هناك شيء سوف يغيّر هذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus