Hayır. Zorla giriş veya kayıp bir şey yok. | Open Subtitles | كلاّ، لا أثر على الدخول عنوة، ولا يُوجد شيء مفقود. |
Bu şey ötmeye devam ediyor ama burada hiç bir şey yok. | Open Subtitles | هذا الشيء يظلّ يُؤشّر ولا يُوجد شيء هناك. |
Amacımız yok. Görevimiz yok. Sadece balık tutuyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد هناك هدف ولا يُوجد مهمة نحن نصطاد فحسب. |
Şişme, tıkanma yok ve adli tabibin raporunda böyle bir kesikten bahsedilmiyor yani bu demektir ki bu kesik otopsiden sonra yapılmış. | Open Subtitles | لا تورّم، لا تخثر للدم، ولا يُوجد له سجل في تقرير الطبيب الشرعي، ممّا يعني أنّه تمّ تنفيذه بعد التشريح. |
O çiçekler babamdan. Gizemli aşığım falan yok. | Open Subtitles | الورود كانت من أبي ولا يُوجد هناك حبيب مخفي |
Haddini bildirecek yaşlı erkekler yok. | Open Subtitles | ولا يُوجد فحولٌ أكبر سناً ليُذكّروه بمكانته الحقيقية |
Bir saati geçti. Doktorlardan henüz çıt yok. | Open Subtitles | مرّ ما يُقارب ساعة ولا يُوجد أي شيء من الأطباء |
Hayır. Beni dairemden çıkartmak için yapabileceğin bir şey yok. | Open Subtitles | كلاّ، ولا يُوجد ما يُمكنك القيام به لإرغامي على مُغادرة شُقتي. |
Herkese kafasına dikmiş içiyor, kimsenin de çalıştığı yok. | Open Subtitles | الجميع يمرح ، ولا يُوجد من يعمل ؟ |
Herkese kafasına dikmiş içiyor, kimsenin de çalıştığı yok. | Open Subtitles | الجميع يمرح ، ولا يُوجد من يعمل ؟ |
Yarı açlar, yetişkin yok. | Open Subtitles | نصفهم يتضورون جوعاً ولا يُوجد بالغين |
Sonunda annemi kimin öldürtmüş olduğunu çözdüm ve bu konuda yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لقد اكتشفتُ أخيراً مَن هُو... الرجل الذي قتل أمّي... ولا يُوجد ما بإمكاني القيام به حيال ذلك. |
Teröristler yok, seçim yok, başkan yok, ve demokrasi yok. | Open Subtitles | (لا يوجد انتخابات , ولا يوجد (رئيس .ولا يُوجد أى ديمقراطيه |
Orada hiçbir şey yok. | Open Subtitles | . ولا يُوجد شىءٌ هُناك |
Yanında Mekanikler yok. | Open Subtitles | . ولا يُوجد آليين مَعهُم |
Tedavisi yok. | Open Subtitles | ولا يُوجد علاج. |
Aracındaki harici belleklerin hepsi temizlenmişti. Onu Alice bağlayan hiçbir şey yok. | Open Subtitles | كلّ قرص ذاكرة في شاحنته قد تمّ محوه، ولا يُوجد شيء يربطه بـ(أليس). |
Sly, dostum, şu anda seni ekranlardan izliyorum... - ...ve yanında hiç tavuk yok. | Open Subtitles | (سلاي)، يا صاحبي، إنّي أراك على شاشات المُراقبة الآن، ولا يُوجد دجاج عندك في الداخل. |