Beş gün sonra boynumdaki on iz ancak yok olmuştu ve annemin gelinliğini giydim ve onunla evlendim. | TED | خمسة أيام بعدها، الرضوض العشر على عنقي تلاشت ولبست فستان زفاف والدتي، وتزوجته. |
Gerçek hastaları gördüm ve 17 yıldır ilk defa, doğrusu yönetici danışmanı olduğumdan beri ilk defa. beyaz önlük giydim. | TED | رأيت مرضى حقيقيين ولبست الكوت الأبيض للمرة الأولى خلال 17 سنة، في الحقيقة منذ أن أصبحت مستشار إداري. |
Randevulaştık, sihirli içliği giydim ve sonunda işlerin yoluna girdiğine gerçekten inanmıştım. | Open Subtitles | واتفقنا علي موعد ولبست المشد وقد بدات اصدق ان الاشياء ستتحسن بالنسبه لي |
Yemeği dağıtıyoruz ve ben de yeni ayakkabılarımı giydim. | Open Subtitles | ولبست تلك الاحذية التي أشتريناها توا |
Senden daha büyük yaratıkların derisini yüzüp giydim ben! | Open Subtitles | لقد سلخت ولبست مخلوقات أكبر منك |
Ve her gün aynı lanet gömleği giydim. | Open Subtitles | ولبست نفس القميص كل يوم... |