"ولعبت" - Traduction Arabe en Turc

    • oynadım
        
    • oynadın
        
    • oynar
        
    • oynadı
        
    • oynardık
        
    Alışverişe gittim, tombala oynadım, fakat esas olarak ben sadece gözlemleyip dinliyordum. TED ذهبت للتسوّق، ولعبت البينغو، ولكن في الأساس كنت ألاحظ وأستمع
    Şimdiden spora gittim, 2 yumurta yedim ve Harry Dean Stanton ile Blackjack oynadım. Open Subtitles ذهبت للنادي الرياضي وتناولت الطعام ولعبت بلاك جاك
    Hey, buradaki her hamile hemşire için pahalı hediyeler alıp aptalca oyunlar oynadım. Open Subtitles غبيّة ألعاباً ولعبت باهضة, هدايا إشتريت المكان هذا في ممرضة لكل
    -Ona şey diye soracaksın: "Hiç bıldırcın avlamalı bir bilgisayar oyunu oynadın mı?" Open Subtitles أسبق ولعبت لعبة فيديو حيث إصطدت فيها طيور السلوى؟
    Demir Adalar'ın varisiyle oyunlarını oynadın ve ikisi de gitti. Open Subtitles ولعبت بوريس جزر الحديد والان الاثنان هربوا
    Ferula hala, benimle oynar mısın? Open Subtitles عمتي فيرولا، هلَا أتيت ولعبت معي؟
    Küçük kızlar Amazon oyuncak bebekleri ile oynadı ve Amazonlar Yunan vazo boyama işinde favori konuydu. TED ولعبت الفتيات بدمى على شكل الأمازونيات، وكُنَ ملهمات للرسم على المزهريات الإغريقية المشهورة.
    Hatırlıyorum, her sabah uyanıp ufak köpeklerle oynardık. Open Subtitles اخذوني مرة هناك ولعبت مع الجراء
    Dün gece, tüm oyuncak bebeklerimi çıkarıp oturma odasında onlarla oynadım. Open Subtitles الليلة الماضية أخرجت جميع دمياتي القديمة ولعبت بهم على أرضية غرفة المعيشة
    Bir ton tarihi roman okudum, kardeşimle internetten oyun oynadım. Open Subtitles لقد قرأت طناً من الروايات التاريخية ولعبت ضد أخي عبر الإنترنت
    Dört yıldır onların korkunç şakalarına güldüm ve oyunlarını kusursuzca oynadım ama yine de Mitch'e daha çok veriyorlar. Open Subtitles لأربع سنوات لعينة كُنت أضحك على نكاتهم المُروعة ولعبت لعبتهم بإمتياز
    Dosyayı aldım, üzerinde biraz değişiklik yaptım, oynadım. Birçok versiyonunu yaptım. TED فأخذت ملفه وعدلته، و غيرته، ولعبت به -- وتوصلت إلى نسخٍ عديدة منه.
    Biarritz'de bakara oynadım. Open Subtitles ولعبت الباكاراة فى ملهى بيارتز
    Eğlenebildiğim kadar eğlendim burada sıkışıp kalmışken oynayabildiğim kadar sert oynadım burada sıkışıp kalmışken olabildiğince çok hatunla yattım, burada sıkışıp kalmışken. Open Subtitles ومرحت كما يجب عندما لم يكن هناك أمامي إلا هذا المكان ولعبت بأقوى ما أستطيع عندما لم يكن هناك أي مكان آخر وضاجعت عدد لا يحصى من الفتيات عندما لم يكن هناك مفر آخر
    - Doom oynadın. - Def Jam Vendetta oynadım. Open Subtitles {\cH00FDE3} DOOM سبق ولعبت دووم Def Jam Vendetta لقد لعبت
    Beş-yıl sınavını oynadın mı hiç? Open Subtitles هل سبق ولعبت لعبة اختبار الخمس سنوات؟
    Babanla hiç beysbol oynar mıydın? Yok, hayır. Open Subtitles -أسبق ولعبت إمساك الكرة مع والدك؟
    Haberiniz var mı bilmiyorum, Bu yıl Dünya Kupası vardı ve Kolombiya çok iyi oynadı, bizim için çok birleştiriciydi. TED وربما تكونون على دراية بهذا أو لا، ولكن كان هناك كأس العالم هذه السنة، ولعبت كولومبيا بمستوى جيد بالفعل، وكانت لحظة موحدة بالنسبة لكولومبيا.
    Hırdavatlarla kriket oynardık. Open Subtitles ولعبت معه حجلة وسيجا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus