Ve sadece bilgin olsun, senin küçük tuvalet hikayeni yutmadım. | Open Subtitles | ولعلمك فقط, أنا لا أصدق قصة دورة المياة التي رويتها. |
Ayrıca bilgin olsun, bir mobilyanın arkasına saklandığında insanlar kaka yaptığını anlar. | Open Subtitles | .. ولعلمك, عندما تختفين خلف إحدى الكنبات,الناس تعلم أنك . تتغوطين |
Bu arada bilgin olsun seni reddetmezdim. | Open Subtitles | ولعلمك أيضا لم أكن لأرفضك أتخبريني بذلك الآن |
Ve bilmeni isterim ki, burası ana yatak odası değil. | Open Subtitles | ولعلمك هذه ليست غرفة النوم الرئيسية |
Ve biliyor musun, bu senin kararındı. | Open Subtitles | ولعلمك ؟ كان هذا من إختيارك |
Bu arada haberin olsun burada senden hoşlandığım için bulunuyorum elinde ilaç var diye değil. | Open Subtitles | ولعلمك أنا هنا لأنك تعجبني ليس لأن لديك مخدرات |
Ayrıca haberin olsun, Jason'ın burada takılıp tehlike altındaki gençlerle ilgilenme ve sana ulaşmak için kardeşini kullanma numarasını yememiştim. | Open Subtitles | ولعلمك ، أنا لم أصدق تمثيلية (جيسون) في التجول هنا والتظاهر بالاهتمام... في الشباب المهددين بالخطر واستغلال أخيكِ من أجل الوصول إليكِ |
Ve bil diye söylüyorum pon pon kızlardan üç tanesi reşit. | Open Subtitles | ولعلمك, ثلاثة من المشجعات فوق السن القانوني |
Ayrıca bilgin olsun artık San Francisco'ya gitmiyor. | Open Subtitles | ولعلمك هو لم يعد يذهب إلى سان فرانسيسكو بعد الآن |
bilgin olsun diye ekleyeyim, bu gece birisiyle çıkıyorum. Bir adamla. Senden başkası. | Open Subtitles | ولعلمك فأنا ذاهبة في موعد اليوم مع رجل . |
Ayrıca bilgin olsun, bu yeni gücüm var ya? | Open Subtitles | ولعلمك فقط, هذه القوة الجديدة؟ |
Ama bilgin olsun, biri seni sattı. | Open Subtitles | ولعلمك شخصاً ما قام بخيانتك |
Ve bilgin olsun, onu ben de önemsiyorum. | Open Subtitles | ...ولعلمك أنا أهتم لأمره أيضاً |
Ve bilmeni istiyorum ki... | Open Subtitles | ولعلمك فقط. |
Ve bilmeni isterim, Ava senden hoşlanıyormuş gibi yapmıyor. | Open Subtitles | ولعلمك (إفا) لا تتظاهر مثلك |
Ve biliyor musun, gittiğimden beri burada neler olduğunu Serena'nın ve "Dedikoducu Kız"ın blogundan takip ediyorum. | Open Subtitles | ولعلمك, لقد كنتُ على اطلاع... بما يحدث هنا منذ رحيلي... . |
Ve biliyor musun, eğer halledemezse bile... | Open Subtitles | ولعلمك ختى ان لم تفعل |
Bilirsin, sadece bil diye söylüyorum, bu tamamıyla benim hatam değil tamam mı? | Open Subtitles | وأنت تعلم، ولعلمك فقط إن هذا ليس خطئي بالكامل |
Ve bilginiz olsun diye söylüyorum, bu konu hakkında düşündüm ve artık arkadaş olabileceğimizi sanmıyorum. | Open Subtitles | ولعلمك فقط، فكّرت ملياً بالأمر ولا أظن أننا سنبقى أصدقاء بعد الآن |