İstemiyorlar. Arkabahçelerinde iş istiyorlar. | Open Subtitles | لا يريدون ولكنهم يريدون وظائف في عُقر دارهم |
Ama bu kullanmak istiyorlar. | TED | ولكنهم يريدون استخدامها -- على محمل الجد |
Pardon, tavukları şimdi istiyorlar. | Open Subtitles | أعذروني ولكنهم يريدون الدجاج الآن |
Belediye meclisi bu olayı görmezden gelmeye hazır... ama böyle bir şeyin... bir daha olmayacağına dair garanti istiyorlar. | Open Subtitles | مجلس المدينة مستعد لتجاهل الأمر... ولكنهم يريدون تأكيدك... بأن شيئاً كهذا لن يحدث في المستقبل |
Ev iyi ama on güne kadar nakit istiyorlar. | Open Subtitles | غرامة مسكن لل , ولكنهم يريدون وثيقة النقدية لمدة عشرة أيام , |
...ama James'i istiyorlar. O çeteyi istiyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم يريدون جيمس ويريدون شبكته |
Stüdyo, Cenneti Iskalamak 2'yi çekmeyi kabul etti ama senaryoyu Furman ve Lesser'in yazmasını istiyorlar. | Open Subtitles | الاستوديو يخطط لإنتاج جزء ثاني من الفيلم ولكنهم يريدون أن يقوم المدعوان فورمان" و "ليسر" بكتابته |
Diğerleri ceza kesmeye devam etmekte ama devamlı müşterilerine alternatifler sunmak istiyorlar. Konserve ürünleri ile para yerine yemek getirmeniz ya da cezadan kurtulmak için sesli kitap okumanız talep ediliyor. | TED | يستمر الآخرون في فرض الغرامات، ولكنهم يريدون تقديم بدائل لزبائن مكتباتهم، ولذلك يفعلون أشياءً مثل الأغذية مقابل الغرامات حيث تحضرون أطعمة معلبة. أو الحضور للمكتبة للقراءة لتقليل الغرامة حيث يمكنكم القراءة للحد من الغرامات. |
Ama gerçekten öğrenmek istiyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم يريدون أن يعرفوا. |
Hayır. Ama bizi utandırmak istiyorlar. | Open Subtitles | لا، ولكنهم يريدون إحراجنا, |
Ama karşılığında 200 milyon istiyorlar. 2 hafta mı? | Open Subtitles | لقد تحدثت الى (ميريل)، وقالوا انهم سيضمنون الأوراق لأسبوعين ولكنهم يريدون 200 مليون للقيام بهذا |
Ama Fransa'yı da istiyorlar. | Open Subtitles | ولكنهم يريدون فرنسا أيضاً |