ama biliyorum ki o kapıyı kilitlediğinde dönüştüğü kişiyi görmemi istemiyor, anlıyor musun? | Open Subtitles | ولكنى أعرف عندما يغلق بابه لا يرغب فى ان أرى ما يصبح عليه |
ama, seni, galaya benimle gelmek istemediğini anlayacak kadar iyi tanıyorum. | Open Subtitles | ولكنى أعرف أنك لم ترغب قط فى الحضور الى الحفل معى |
Sağol ama seni alakadar etmez. napmaya çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أشكرك لأداء واجبك ولكنى أعرف ماالذى تهدف له |
Baro, bir üyesinin suça iştirak etmesi konusunda... ne düşünür bilmiyorum... ama yasanın bu konuda ne dediğini biliyorum. | Open Subtitles | لا أدرى ماذا ستفعل نقابة المحامين حيال تدببر أحد أعضائها جريمة ولكنى أعرف رأى القانون فى هذا |
Doktorlar zatürre, dedi ama ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | الطبيب قال إنه بسبب التهاب رئوى ولكنى أعرف السبب الحقيقي |
Doğru... ama bilen bir sürü kadın tanıyorum | Open Subtitles | صحيح, ولكنى أعرف الكثير من النساء اللواتى يعرفن. |
ama aldıkları tek esirlerin, çocukları olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ولكنى أعرف فقط أن السجناء الوحيدين الذين اتخذوهم هم اطفالهم |
ama insandan anlarım ve içgüdülerim bu çocuğun problem olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ولكنى أعرف ناس ووتري يخبرنى أن هذا شخص خاطئ |
Bir kovboy olabilir ama, bilirim. Sözünün eridir. | Open Subtitles | قد يكون حقيراً, ولكنى أعرف هذه النوعيه كلمته كالسيف |
Bilmiyorum, ama dün gece biryerden çıkıp hayatımı kurtardığını biliyorum. | Open Subtitles | لا أعلم, ولكنى أعرف أنك أتيت من لا مكان و أنقذت حياتى الليلة الماضية |
Babanın oğlusun, ama senin bilmediğin bir şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنت أبن أوبك حقاً ولكنى أعرف شئ لا تعرفه انت |
Missie, amacım bu değildi ama ne hissettiğini biliyorum. | Open Subtitles | ميسى ، لم أقصد ان أكون هناك ولكنى أعرف ما تشعرين به |
ama o acının ne demek olduğunu bilirim ve en kötü tarafı da bunun cefasını çekmek zorunda kalmandır... | Open Subtitles | ولكنى أعرف كيف ستشعر عندما تكون فى هذا الألم المبرح وأسوأ شيىء إنه يجب عليك أن تعانى بسبب |
Hayır, doğru söylüyorsun. ama bilen birini tanıyorum. | Open Subtitles | لا , بالطبع لا أعرف ولكنى أعرف شخصا يملك هذا |
Senin kadar zeki değilim ama hangi şarkıyı söylediğini biliyorum. | Open Subtitles | لست ذكياً مثلك ولكنى أعرف الأغنية التى تُغنيها |
ama bunu yaparsan o çocukların sahip oldukları en iyi öğretmeni kaybedeceklerini de bilmelisin. | Open Subtitles | ولكنى أعرف أنك تعلمين هذا لأنك لو قمت بهذا الأطفال سوف يخسرون أفضل معلمة على الأطلاق |
Tam olarak bilmiyorum, ama onu nerede tuttuklarını bilecek kişiler tanıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم بالتحديد ولكنى أعرف شخصاً يعلم أين يحتجزونة ؟ |
Tam olarak bilmiyorum, ama onu nerede tuttuklarını bilebilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | لا أعلم بالتحديد ولكنى أعرف شخصاً يعلم أين يحتجزونة ؟ |
Ölümün gerçekte ne olduğunu bildiğimi iddia etmiyorum ama kalbimde böyle olamayacağını hissediyorum. | Open Subtitles | لايمكنى الإدعاء أنى أعرف بالتأكيد ما هو الموت ولكنى أعرف بداخلى أنه ليس هذا |
ama sevişirsek sonunda neler olacağını biliyorum. | Open Subtitles | ولكنى أعرف كيف ستنتهى الأمور إن مارسنا الجنس سوياً الليلة. |