"ولكني أعلم" - Traduction Arabe en Turc

• Ama biliyorum
• Ama bildiğim
• bilmiyorum ama
• Ama şunu biliyorum

Ama biliyorum ki bunu atlatmak için o ringe geri dönmen gerekiyor.
ولكني أعلم أنه لكي تتخطى هذا يجب أن تعود مجددًا إلى الحلبة

ve daha sonra bana, 'Bildiğiniz gibi ben bir ateistim, Ama biliyorum ki bir yerlerde bizden üstün olan bir şey var.'
قالت بعدها أنت تعرف ، أنا ملحدة ولكني أعلم أن هناك شيء ما أعلى مما نحن عليه

Ama biliyorum ki sizler de ailelerinizin yanına dönmeyi dört gözle bekliyorsunuz.
ولكني أعلم أنكم مشتاقون للعودة الى عائلاتكم

Ama bildiğim tek şey, seni seviyorum
ولكني أعلم شيئاً واحداً , بأني أحبكِ

Bay Trent anahtarını nerede saklıyor bilmiyorum ama dördüncüsü korumam için bana emanet edildiğinden nerede olduğunu biliyorum.
أنا لا أعلم أين يحتفظ السيد ترينت بمفتاحه، ولكني أعلم أين يتم حفظ الرابع لأنني أنا نفسي مكلفٌ بحراسته

Bak, bunu tam olarak bilmiyorum, ama sen ve Jack'den haberim var.
أنا لا أعرف أياً من هذا ولكني أعلم بشأنك أنت وهو

Bıçağın kızın kalbine girdiğini gördüm Ama biliyorum, gördüm!
إذن , حسنا , أعني أنا لم أرى السكين يخترق قلبها في الحقيقة ولكني أعلم أنه كذلك

Ama biliyorum ki sen bunları haketmiyorsun.
ولكني أعلم بأنه من غير عادل لكِ

Keşke daha çok söyleseydin Ama biliyorum.
تمنيت أنك قلتها لنا أكثر ولكني أعلم

Ama biliyorum ki iyi olacağım.
ولكني أعلم بأني سأكون بخير

Benden nefret ediyor. Bunu söylemeyecek kadar iyi biri Ama biliyorum. Shane'le aralarını bozdum.
إنه يكرهني، إنه رجل جيد ولا يريد قولها ولكني أعلم هذا، لقد جعلته يواجه (شاين) ووضعت تلك السكين بيده

Yani unuttum Ama biliyorum.
اعني قد نسيت ولكني أعلم

Ama bildiğim tek şey, seni seviyorum Bundan nefret ediyorum!
ولكني أعلم شيئاً واحداً , بأني أحبكِ أنا أكره هذا الشيء!

Ama bildiğim bir şey var ki o da bize her ne olduysa cevabın burada olduğu.
ولكني أعلم أن الإجابة على ما يغيرنا... وما يجري معنا موجودة هنا

- Neler olduğunu bilmiyorum ama babama ne olduğunu iyi biliyorum.
- لا أعلم ما الذي يحدث- ولكني أعلم ما حدث لوالدي

Babamın hayalinin ne olduğunu artık bilmiyorum ama onun isteklerinin yolumu kapatmasına izin vermeyeceğim.
لا أعلم ما كان حلم والدي بالضبط , ولكني أعلم بأن لا أدع هذا يقف عائقاً في طريقي

Onun bu dünyaya nasıl geldiğinin tüm ayrıntılarını bilmiyorum ama onu çıkmaz bir duruma soktuğunu anlayacak kadar biliyorum.
أنا لا أعلم كيف أتى إلى هذا العالم بالدِقة ولكني أعلم بما يكفي لكي أعلم أنك تضعه في موقف مستحيل.

Ama şunu biliyorum ki, onu görmeye gitmezsen ölene dek pişmanlık duyacaksın.
ولكني أعلم إن لم تذهب لرؤيتها، سيلاحقك الذنب لبقية حياتك