- Cezalı olduğumu söyle. - Ama cezalı değilsin ki. | Open Subtitles | أخبريه بأنّني معاقبة - ولكنّكِ لستِ كذلك - |
- Ama en azından kazandınız. | Open Subtitles | ولكنّكِ ربحتي الجائزة على الأقل |
- Ama alacağını biliyorsun. | Open Subtitles | ولكنّكِ تعلمين بأنّكِ ستشترينها ؟ |
Dinle, senin için orada oturup yargılamak kolay, ama sen orada değildin. | Open Subtitles | إسمعي، من السهل أن تكوني بمنطق القاضي الآن ولكنّكِ لم تكوني هناك |
Kurbanların avukatı gibi davranıyorsun ama sen insanların acılarıyla beslenen bir akbabasın. | Open Subtitles | أنتِ تدّعين أنّكِ مؤيّدة للضحية ولكنّكِ شخصيّة استغلاليّة تستغلّين الجيفة من المعاناة الإنسانية |
- Ama değilsin. | Open Subtitles | ولكنّكِ لستِ كذلك |
Benimle görüşebilmek için ne kadar çok çalıştığını biliyorum ama sen ailenle birlikte olmak adına bu şansı elinin tersiyle itiverdin. | Open Subtitles | أعرف كيف اجتهدتى لتحصلى على فرصتكِ معى, ولكنّكِ أدرتِ ظهركِ لها لتكونى مع عائلتك |
ama sen onu beğendin ve onu sana verdi. | Open Subtitles | ولكنّكِ قرّرتِ أنّه ملككِ ولذا سمح لكِ بالإحتفاظ به |