Ama öyle değilsen de, üzerime düşeni yapmak için hiç tereddüt etmem. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ مخطئة فلن أتردد في القيام بما يجب أن أفعل |
Ama onu bu şekilde halka açıklarsanız, hiçbir anlamı kalmaz. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ سوف تقومي بتنديد بها لن يكون مهم |
Geldiğinden beri bir sürü şeyi boş veriyorum, Ama eldivenleri çıkarmak istersen dert değil. | Open Subtitles | لقد اغمضت عيني على كثير من الأمور الخاصة بكِ ، ولكن إذا كنتِ تريدين اللعب على المكشوف فلا مانع لدي |
Ama beklemek istersen seni anlarım. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تريدين الإنتظار ، فأنا أتفهّم |
Belki de öyledir Ama eğer beni atlattıysan, nasıl oldu da benden sonra hiç bir ciddi ilişkin olmadı? | Open Subtitles | ربما لا ولكن إذا كنتِ نجحتِ بهذا فكيف طوال هذه المدة لم تقومي بأي علاقة أخرى منذ أنفصالنا |
Evet Ama yasak yere park edeceksen neden daha yakına park etmeyesin? | Open Subtitles | أجل ، ولكن إذا كنتِ ستدخلين الحديقة بصورة غير مشروعة ، فلم لا تركنين في مكان أقرب؟ |
Ama gidelm dersen, şehir dışındaki otelde kalıyorlarmış. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تريدي أن تقابليه فهو مازل في فندق على ضواحي المدينة |
Yarın akşama dönerim Ama oradaysan kendi evindeymiş gibi davran. | Open Subtitles | سأعود غداً في الليل ولكن إذا كنتِ هنا فإعتبري نفسكِ بمنزلكِ |
Ama diğerlerinden farklıysanız... | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ مختلفة من النوع الخاطئ من الإختلاف |
Tabii, Ama onları zaten gördünüz. Yani ne gereği var, değil mi? | Open Subtitles | بالتأكيد، ولكن إذا كنتِ قد رأيتها بالفعل، فما هي الفائدة، صحيح؟ |
Ama benim ya da Büro'nun CIA'in gelip adamlarımı harcamasına izin vereceğimizi düşünüyorsan kafan iyi demektir. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تعتقدى إننى أو القسم سندع وكالة الاستخبارات تأتى و تقوم بالتضحية بأحد رجالنا، |
Ama seksten önce randevuya çıkmak istersen bana bir iyilik yap ve o randevuya seks yapacağın erkekle çık. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تريدي الحصول على موعد قبل الجنس قومي بمعروف لي وقومي بهم مع الشخص الذي تمارسي مع الجنس |
Gerçekten bunu tartışmamız... Ama düzgünce gözlemezsen... | Open Subtitles | هل نحن بحاجة للحديث ولكن إذا كنتِ لا تقيسين بشكل صحيح |
Ama eğer cesetleri arıyorsan sanırım biraz geç kaldın. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تبحثين عن جثث، فأعتقد أنكِ متأخرة قليلاً. |
Ama bu çeki bozdurmak istiyorsanız... İki şart var. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تريدين هذا الشيك هناك شرطين |
Ama eğer ölüm ile karşı karşıya isen, ... ailenle birlikte olmalısın. | Open Subtitles | ولكن إذا كنتِ تواجهين الموت، يجب مواجهته مع عائلتكِ. |
Onların yardımını istemiyorum. Seninkini istiyorum Ama etmiyorsan... | Open Subtitles | لا أريد مساعدة الأطباء ... أريد أن تقتلينني , ولكن إذا كنتِ لا تستطيعين |
İşe gitmeden önce birkaç dakikam var Ama eskiden olduğu gibi hemen çabuk bir tane istersen-- | Open Subtitles | لديكِ دقيقتين فقط قبل أن أذهب إلى العمل ........ ولكن إذا كنتِ تودين بعضاً من |
Ama Sam'e bu kadar düşkünseniz... | Open Subtitles | .. ولكن إذا كنتِ معجبة بـِ سام |
Ama bu kararı başka herhangi bir sebepten ötürü verdiysen tatlım, hayatının hatasını yapmak üzeresin demektir. | Open Subtitles | ...ولكن إذا كنتِ تخأذين هذا القرار ...لأي سبب آخر فإنكِ يا حلوتي ترتكبين أكبر خطأ في حياتكِ |