Sonunda kapıyı kırıp kilidi değiştirirler Ama ben o zamana kadar gitmiş olurum. | Open Subtitles | أو في النهاية سيقتحمون المكان ويغيّرون الأقفال، ولكن سيكون مضى الكثير على رحيلي |
Bana geldi Ama tabi ki seninle yatmayı tercih eder. | Open Subtitles | وجاء ذلك بالنسبة لي ولكن سيكون بدلا من النوم معك. |
Hey, bu garip olabilir Ama kesinlikle gömleğim çıktığında daha da garip olacak. | Open Subtitles | هذا سيبدوا غريباً ولكن سيكون اغرب عندما اقولها لكِ و انا بدون قميص |
Ama üç kişi olmak daha kuvvetli değil mi? Harika. | Open Subtitles | ولكن سيكون عليك القيام بثلاثة أضعاف ما كُنت تفعلة سابقاً. |
Yapabiliriz. Belki. Fakat bunun üstesinden gelmek için hazırlıklı olmamız gerek. | Open Subtitles | يمكننا هذا.ربما ولكن سيكون علينا أن نكون مستعدين لتحمل تبعات هذا |
Neler olduğunu bilmiyorum Ama bir plana göre hareket edecekler. | Open Subtitles | حسناً، أنا لا أعرف ماذا يحدث ولكن سيكون لديهم خطة |
Ama bu tehlikeli arayıştan vazgeçip sanatsal uğraşlarına devam etmen daha akıllıca olur. | Open Subtitles | ولكن سيكون من الحكمة أن تترك شغفك القاتل بهذا المسعى وتعود لمساعيك الفنية |
Ben artık yardım edemem Ama o sana yardım edebilir. | Open Subtitles | سوف لا يكون لديك دعمي ، ولكن سيكون لديك راتبها. |
Bu işi sonsuza dek yapamam Ama bırakmak da zor olacak. | Open Subtitles | ولا استطيع العمل بهذة الوظيفة للابد ولكن سيكون من الصعب الاستسلام |
Hayır. O toplantı oldu. Ama yarın iki doktor görmekten mutlu olacaktır. | Open Subtitles | لا، كان يجتمع، ولكن سيكون من دواعي سرورنا أن نرى طبيبين غدا. |
İdeal bir yer sayılmaz biliyorum Ama eşyaların için bolca alanın olacak. | Open Subtitles | أعلم أنه ليس بالمكان المثالي ولكن سيكون لديك مساحة وفيرة لتضع أثاثك |
Ama bunların bir arkadaşın lafları olmadığını söylesem bu kadar çarpıcı olmazdı. | TED | ولكن سيكون الأمر أقل صدمة إذا قلت لك أنه لم تكن الصديقة من قالت هذا. |
Ama dışarıda bırakılanlara bakarak Atina demokrasisinin önemini yadsımak hatalı olur. | TED | ولكن سيكون من الخطأ صرف النظر عن أهمية الديمقراطية اليونانية القديمة، على أساس مَن إستبعدت. |
Altı yıl yazmayalı, Ama bir sebebi vardır. | Open Subtitles | لم تراسلنى منذ 6 سنوات ولكن سيكون لديها عذرها فى هذا |
Sütü biraz bol olmuş, Ama yine de ferahlatıcı olacak. | Open Subtitles | يوجد بالتأكيد الكثير من الحليب ولكن سيكون ذلك منعشاً |
Elbette, çıraklığın sırasında parası pek iyi olmaz, Ama bileğine bir altın bilezik geçirmiş olursun, değil mi? | Open Subtitles | بالطبع,النقود لن تكون تكون كثيرة وأنت فى فترة التدريب, ولكن سيكون لديك حِرفة دائمة,اليس كذلك؟ |
Beyler, af buyurun, ben buranın yabancısıyım ve dediklerinizden pek bir şey anlamadım... Ama bence kendi aramızda kavga etmeye başlarsak... ya da hepimizin baş koyduğu bu işten vazgeçersek çok yazık olur. | Open Subtitles | سيدى أغفر لى أنا غريب هنا ولذلك لا أملك رفض الصفقة ولكن سيكون من المؤسف الاختلاف فيما بيننا |
Biliyorum. Beni bir daha görmeyecek. Nefretle ayrılacak Ama hayatta olacak. | Open Subtitles | ،لن يرغب في رؤيتي بعد ذلك .سيغادر مملوءً بالكراهية ولكن سيكون حياً |
Fakat insanları kontrol edecek adamların olacak. | Open Subtitles | ولكن سيكون هناك أشخاص يعتنون بأمر الازدحام |
Fakat insanları kontrol edecek adamlarım olacak. | Open Subtitles | ولكن سيكون هناك أشخاص يعتنون بأمر الازدحام |
Adamlarımız şu an görüntüleri araştırıyor, Fakat bulması zor olacak. | Open Subtitles | رجالنا يقومون بتحليل الصور الان ولكن سيكون من الصعب العثور عليه |