Hank'in patronu kabul etmeye meyilliydi zaten ama Hank daha fazlasını istedi. | Open Subtitles | مدير هانك كان يميل لقبول ذلك ولكن هانك أراد المزيد |
Eve, Hank'i kaybetmekten korktuğunu biliyorum ama Hank seni seviyor. | Open Subtitles | ايفي انا اعرف انك قلقلة بشأن فقدان هانك ولكن هانك يحبك |
ama Hank de onunla ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | ولكن هانك لم يكن مهتما. |
ama Hank, senin bana, avukatla konuşma demen... hiç de öyle gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن (هانك)، طلبكَ مني أن لا أتحدث مع محامي، لا يبدو كذلك على الإطلاق |
Öldürme girişimi başarısız oldu ama Hank ciddi biçimde yaralandı... tedavi masrafını ben karşıladım. | Open Subtitles | "ولكن (هانك) أصيب اصابات بالغة" |