Maalesef, oturmanın olumsuzlukları bu kısa süreli etkilerle sınırlı değil. | TED | وللأسف فإن الآثار السيئة للجلوس ليست فقط على المدى القصير |
Maalesef mevcut doktoruna göre yayılgan doğası gereği bir enfeksiyon. | Open Subtitles | وللأسف فإنّ رأي طبيبكَ الحاليّ أنّ طبيعتهُ المنتشرة توحي بالإنتان |
Maalesef yeni Adalet Bakanı ve İşçi Partisi bağnazları ondan yana. | Open Subtitles | وللأسف وزير العدل الجديد وباقي صقور حزب العمل يعجبهم طرح سفند |
Ne yazık ki, Steve Titus birinin sahte anısı yüzünden hapse giren tek kişi değil. | TED | وللأسف, ستيف تايتس ليس الشخص الوحيد الذي يدان بسبب ذكرى خاطئة لشخص ما. |
Bunlar deniz üstünde yüzüyorlar fakat Ne yazık ki depozito yasası altında geri döndürülemiyorlar. | TED | ستطفو في مياه البحار وللأسف لا يتم تكريرها وفقاً قانون القوارير |
Evet, benim planım ve Maalesef ki partnerlerimi onları duyurmama müsaade edecek noktaya getiremedim, bunu bir sabit uydu ile yapmak. | TED | وكانت خطتي هي، وللأسف لم أستطع إقناع شركائي بهذه النقطة لأقول لهم، بأنه علينا فعل ذلك بقمر صناعي ثابت. |
Fakat Dreyfus o rütbedeki tek Musevi subaydı ve Maalesef ki Fransız ordusu o sırada fazlaca Musevi karşıtıydı. | TED | لكن درايفوس كان الضابط اليهودي الوحيد بهذه الرتبة في الجيش وللأسف في هذه الوقت، الجيش الفرنسي كان جد معاد للسامية. |
Veren taraf başkalarına yardım edip takımı ilerletmeye çalışırken çok zaman harcıyor, bu yüzden de Maalesef çok mağdur oluyorlar. | TED | المِعطاؤن يقضون الكثير مِن الوقت لمساعدة الآخرين وتطوير الفريق ، لكن وللأسف يُعانون دائماً. |
Kişilerin itibarına saygının, adaletin ve barışın savunucusu olalım, yöneticilerin Maalesef bir şey yaptığı yok. | TED | لندعُ إلى احترام كرامة الفرد، والعدالة والسلام، وهذا وللأسف ما لم تفعله حكومتنا إلى الآن. |
Maalesef bu, filleri insan dışında travma sonrası stres bozukluğu yaşayan nadir hayvanlardan biri de yapıyor. | TED | وللأسف فإن هذا ما يجعل الفيلة من الحيوانات غير البشرية التي تعاني من اضطراب ما بعد الصدمة الإجهادية. |
Yani anlayacağınız, Maalesef... polis kuvvetlerimizin üyelerinden hiçbiri... kuyuya girip çocuğu kurtaracak kadar çıtı pıtı değil. | Open Subtitles | لذا وللأسف لا يوجد من بين قوات الشرطة خاصتنا، من هو رشيق بما يكفي لانقاذ الولد. |
Maalesef istediğiniz şeyle ilgili el kitabı mevcut değil. | Open Subtitles | وللأسف ليس هناك كتاب إرشادي حول ما انتم بصدده |
Ve Maalesef ailemizde zihinsel hastalık geçmişi var. | Open Subtitles | وللأسف هنالك وراثة للأمراض العقلية في العائلة |
Duruma, mantıklı bütün açılardan baktım ama... Maalesef tek çare burayı satman. | Open Subtitles | إسمعي, لقد نظرت لهذا الأمر من كل الزوايا الممكنة وللأسف, فإن الحل الوحيد المتبقي هو البيع |
Ne yazık ki, beni farkettiler. - O yüzden şimdi peşimdeler. | Open Subtitles | وللأسف تعرفوا عليّ ولهذاالسببيطاردونيالآن. |
Üniversiteden Profesör Brinati'yi düşünmüştüm, ama Ne yazık ki, Brinati'nin sabah dersi var. | Open Subtitles | وللأسف فهو يُدَرِّس في الصباح هذا صحيح يمكنه المجيء في المساء |
Ne yazık ki, kumarbaz, zampara ve ayyaştı da. | Open Subtitles | وللأسف, فقد كان ايضا مقامرا و زير نساء و سكّير |
Ne yazık ki bu sırada, Ayres adındaki masum bir tekneci kaba kuvvetle boğulur. | Open Subtitles | وللأسف كلفت حياة رجل مراكبى برئ اسم ايرز اُغرِقَ بالقوة |
- Peki sen... senin de hediyen var. Biliyorum. Ne yazık ki benim gücüm ancak işe yaramaz tüketici ürünlerine yetiyor. | Open Subtitles | أنا أعرف, وللأسف هبتي لاتعمل إلى على الأغراض المستعملة والمستهلكة |
Yani boğulmaktan kurtarırken tanıdım seni ve tek kelimeyle büyüleyici buldum ve artık çember tamamlandı ve Ne yazık ki, boğulman gerekecek. | Open Subtitles | حيث تعرفت إليكِ بإنقاذك من الغرق وأعجبت بكِ والآن وصلنا للنهاية، وللأسف لا بد أن تغرقي |
Ve malesef tatlım, ben de geri dönmeyi düşünmeye başlasam iyi olacak. | Open Subtitles | وللأسف عزيزتي، أظن عليّ البدء في التفكير بالعودة أنا كذلك |